Page 131 - 8meta_tur
P. 131

SÖZ SANATLARI

                                                                                                 Öğreten Etkinlikler



           Söz sanatları konusunda LGS ve örnek soruları incelediğimizde hem bu konunun tek başına bir soru olarak karşımıza geldiğini hem
           de dil ve anlatım bölümünde paragraflardan sorulan sorularda cevap şıkkı olarak yer aldığını görüyoruz. Ayrıca şiir bilgisi konusu-
           nun içinde de cevap şıkkı veya soru öncülü olarak söz sanatlarına yer verilmektedir.


           1. Benzetme(Teşbih): Anlatımı güçlendirmek için aralarında ortak nitelik bulunan iki varlık ya da kavramdan nitelik yönünden güç-
           lü olandan zayıf olana aktarma yapılmasıdır. Her benzetmede bulunmamakla birlikte genel olarak benzetme sanatında benzeyen,
           benzetilen, benzetme yönü ve benzetme edatı olmak üzere dört kavram bulunur. Örneğin “Selim tilki gibi kurnazdır.” cümlesinde
           benzeyen Selim, benzetilen tilki, benzetme yönü kurnazlık, benzetme edatı ise gibidir.

          HAYDİ SIRA SENDE:
          Bayramda öptüm dedemin elini
          Sanki pamuktular, yumuşacık.
          Benzeyen: …………………………………………                        Benzetilen:  …………………………………………
          Benzetme Yönü: ……………………………………                     Benzetme Edatı:  ……………………………………
           2. Abartma(Mübalağa): Bir varlığı ya da kavramı olduğundan çok küçük veya çok büyük gösterme sanatıdır. Örneğin “Meydan o
           kadar kalabalıktı ki iğne atsan yere düşmez.” cümlesinde meydanın kalabalıklığı iğne atsan yere düşmez deyimiyle abartılmıştır.
           Abartma denince öğrencilerin aklına genelde kavramın olduğundan büyük olarak gösterilmesi geliyor ama abartmanın olduğun-
           dan küçük göstermek de olduğunu unutmamak lazım.  Örneğin “Pire kadar boyuyla bana meydan okuyor.” cümlesinde bir insanın
           boyunun abartılarak küçültülmesi söz konusudur.
          HAYDİ SIRA SENDE:
          Üç ay oldu sen gideli
          Ne yedim ne içtim ne uyudum.
          ……………………………….……………………………….

           3. Kişileştirme (Teşhis): İnsana ait olan bir özelliğin insan dışı bir varlığa aktarılmasıdır. Özellikle şiirlerde karşımıza çok çıkar. Dikkat
           etmemiz gereken durum insana ait özelliğin insan dışındaki varlıkta bulunmamasıdır. Örneğin “Ağaçlar üzerimize yürüdüler.” cüm-
           lesinde ağaçların yürüme özelliği olmadığı için kişileştirme yapılmıştır. Ama “Köpekler üzerimize doğru koşuyordu.” cümlesinde
           köpeklerin zaten koşma özelliği olduğu için kişileştirmeden söz edemeyiz.
          HAYDİ SIRA SENDE:
          Uçuyor martılar vapurun peşinden
          Hızlı, neşeli, hareketli, telaşlı.
          Martının Kendi Özellikleri...........................................         Martının Kişileştirilen Özellikleri: ...........................................

           4. Konuşturma (İntak): İnsan dışı varlık veya kavramların insan gibi konuşturulması sanatıdır. Konuşturma sanatı olan cümlede
           kişileştirme sanatı da yapılmıştır. Fabllarda karşımıza gelen bir sanattır. Dikkat etmemiz gereken durum konuştumada varlığın mut-
           laka bir kelime de olsa ağzından ses çıkmış olması gerekir. Örneğin “Ormanlar kralı aslanın yaklaştığını gören tilki gülümseyerek
           “Merhaba kralım!” dedi cümlesinde konuşturma yapılmışken “Aslan etrafındakilere bağırdı, çağırdı, söylendi.” cümlesinde sadece
           kişileştirme yapılmıştır.

          HAYDİ SIRA SENDE:
          Bir zamanlar etrafım yemyeşildi.
          Yanımdaki çınar şarkı söylerdi.
          Vay bana, vaylar bana ki
          Tek ağaç benim artık bu yerdeki.
          Kişileştirilen Varlık: ...........................................
          Konuşturulan Varlık: ...........................................
                                                              131
   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136