Page 31 - 8meta_tur
P. 31

ÇOK ANLAMLILIK

                                                                                                 Öğreten Etkinlikler



          Gerçek Anlam: Bir sözcüğün akla gelen ilk anlamına gerçek anlam denir. Bir sözcük gerçek anlamıyla cümle içinde kullanıldığında
          o cümlenin gerçek hayatta rastlayabileceğimiz bir gerçeklikte olması gerekir.

          ÖRNEK: “Ayşe ve arkadaşları okulun bahçesinde neşe içinde oynuyordu.” cümlesinde “oynamak” sözcüğü gerçek anlamda kullanıl-
          mıştır. Çünkü “oynamak” deyince ilk akla gelen “Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak.” tır. Ayrıca söz
          konusu cümlede ifade edilen, gerçek hayatta rastlanabilecek bir durumdur.

          Mecaz Anlam: Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak yepyeni bir anlam kazanmasıdır. Bir sözcük cümle içinde
          mecaz anlamıyla kullanıldığında o cümlenin gerçek hayatta olmayacak bir durumu ifade etmesi gerekir.

          ÖRNEK: “Olmayacak şeyler vadedip koca adamın duygularıyla oynuyorlardı.” cümlesinde “oynamak” sözcüğü mecaz anlamda kul-
          lanılmıştır. Çünkü bu cümlede “oynamak” sözcüğü “Herhangi birine karşı önemsemeyici davranışlarda bulunmak.” anlamında kul-
          lanılmıştır. Ayrıca gerçek hayatta “duygu” gibi elle tutulup gözle görülmeyecek bir kavramla sanki bir eşyaymış gibi oynanması
          mümkün değildir. Yani gerçek hayatta rastlanmayacak bir durumdur.

          Terim Anlam: Bir sözcüğün sanat, bilim veya mesleki alanlarla ilgili özel kullanımlarına terim anlam denir.

          ÖRNEK: “Sözcüğün kökünü bulabilmek için yapım eklerini atmalısın.” cümlesinde “kök” sözcüğü “Kelimenin her türlü ek çıkarıldık-
          tan sonra kalan anlamlı bölümü.” şeklinde dil bilgisi terimi olarak kullanılmıştır.
         5. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin anlam özelliklerini (gerçek, mecaz) karşılarına yazınız.


               CÜMLELER

           1.  Söylediği şarkılarla programı renklendiren sanatçı izleyicilerin beğenisini kazandı.     ....................

           2.  Duvardaki yamuk duran tabloyu kimse görmeden düzeltti.                                   ....................
           3.  Bütün öğretmenlerin dikkatini çeken parlak bir öğrenciydi.                               ....................

           4.  Hiç kimse dar görüşlü insanlarla uzun süre anlaşamaz.                                    ....................

           5.  Bir süre daha yürüdükten sonra tünelin sonundaki aydınlığa ulaştık.                      ....................

           6.  Önce defterine üç tane çizgi çekti, sonra da bu çizgileri kırmızı kalemle birleştirdi.   ....................

           7.  Yüzündeki gülümseme bir anda uçuverdi, gözleri buğulandı.                                ....................

           8.  Sizinle çalışmak için aradığımız özellik yüksek okul mezunu olmanızdır.                  ....................

           9.  Pencereyi açınca içerisi insanın boğazını yakan bir kokuyla doldu.                       ....................
          10. Yine sonbahar gelecek ve yemyeşil yaprakları sarartıp kurutacak.                          ....................

          11. Bir anda etrafımızı saran onlarca köpek yüzünden çok korkmuştum.                          ....................

          12. Gözlerini ayırmadan aynadaki aksine bakıyor, sonra da gülümsüyordu.                       ....................

          13. Ayşe Hanım’ın kibar ve asil bir havası vardı.                                             ....................

          14. Beethoven, harika bir müzik kulağına sahipti ve gelmiş geçmiş en iyi besteciydi.          ....................

          15. Yazar, eserlerinde sadece gerçeği anlatmalı ve toplumun sorunlarını işlemelidir.          ....................

                                                              31
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36