Page 120 - 8modprgf
P. 120

TEST
               14
                     Sıfır Bilgi Yüzde Yüz Anlam


           11.  Geçen gün büyük oğlanı bakkala yolladım. Dördüncü sınıfa gidiyor benim büyük oğlan. Geri dönüşüm işaretini
               gösterdim ve birkaç yiyecek ısmarladım. Alacaklarında mutlaka bu işarete dikkat etmesini de sıkı sıkıya tem-
               bihledim. Bakkal biraz uzak bize. Okuldan da yorgun gelmişim, gitmek zor geldi. E, o kadarcık da olsun değil
               mi? Oğlan yetişti artık. Yarım saat sonra çıktı geldi.  Sanki ben bakkala gönderirken hiçbir şey söylememişim
               gibi aldıklarının bir tanesinde bile geri dönüşüm işareti yok. Zaten yorgunum, demiştim. Bağırdım, çağırdım.
               Biliyorum iyi yapmadım ama içimde de bir rahatlama olmadı değil. Yorgunluğum biraz geçti gibi. Ama evde
               yiyecek yok. Mecbur bu sefer ben yola çıktım. Büyüdü büyümesine ama hâlâ tam anlamadan iş yapması canı-
               mı sıktı. Yeni neslin tamamında buna benzer davranışlar var. Öğretmenlikten biliyorum. Gerçi her şeyi bu yeni
               nesile yüklemek de bir moda oldu. Sanki onları biz yetiştirmiyor muyuz? Aslında anne baba olarak davranışla-
               rımız onları yönlendiriyor. Zaten bir aksaklık, bir kötülük gördüğünde sebebini aramak için fazla uzağa gitme-
               yeceksin. Bu durumlarda genelde “taş” yakından gelir.

               Bu metinde aşağıdaki atasözlerinin hangisine ait bir durumdan söz edilmemiştir?
               A) Öfke baldan tatlıdır.                             B) Çocuğa iş, ardına sen düş.
               C) Ağaca balta vurmuşlar, sapı bedenimden demiş.     D) Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var.

























           12.  Yazar, metinde okuyucusunun görüşlerini değiştirmek amacıyla karşılaştırmaya başvurmuştur.

               Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede sözü edilen yazıdan alınmış olabilir?
               A) Nedir insanı diğer canlılardan farklı kılan, nedir bizim çeşitli medeniyetler kurmamızı sağlayan? Buna başparmak farkı
                  diyen bir yazı hatırlıyorum. Başparmağın kullanımı medeniyeti oluşturmuş. Öyle diyordu yazıda. Siz de bu fikirdeyseniz
                  maymunlara bakmanızı öneririm. Onlar da kendilerine medeniyet sağlamayan başparmağa sahipler. Aklımız olmasaydı
                  başparmak bize bir medeniyet kurdurabilir miydi hiç?
               B) Kitabı elime alır almaz yoğun bir betimleme bombardımanına tutuldum. Okuduklarında  olay örgüsüne değer verenle-
                  rin kaçınması gereken bir kitap,bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Benim gibi üslup peşinde iz sürenlerin ise kitabı elinden
                  düşürmeyeceğinden eminim. Her sayfada bir öncekinden daha uzun bir bölümün altını çizdim. Bir süre sonra da bun-
                  dan vazgeçtim. Çünkü tamamını çizmem gerektiğini anladım.
               C) Kişisel eşyalarımız bizim için çok önemlidir. Buna ben mekânları da ekliyorum. Hemen hemen her gittiğim yerde neresi
                  benim mekânım olur diyerek etrafı kolaçan ediyorum. Daha önce gördüğüm yerlere benzer yerler, bende bir sıcaklık
                  duygusu oluşturuyor. Oradan ayrılamıyorum. Böylece gezmek için geldiğim bir şehirde beş gün de kalsam hep aynı
                  yerleri geziyorum. O hâlde ne gerek var başka şehirlere gitmeye itirazlarına da gülüp geçiyorum.
               D) Bir yazarın eserini okurken zihnimiz, ister istemez aynı türde yazan, daha önce okuduğumuz başka bir yazara gidiyor ve
                  başlıyor karşılaştırma yapmaya. Hatta çoğu zaman aynı yazarın daha önce okuduğumuz eserleriyle karşılaştırıyoruz şu
                  an okuduğumuz eserini. Bu insan beyninin karmaşık yapısından kaynaklanıyor. Beynimiz bağ kurma, karşılaştırma, birini
                  öne çıkarma eylemleriyle meşgul oluyor sürekli.


                                                        120
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125