Page 66 - 8ogink_sb

4.
“Mondros Ateşkes Anlaşması sonrasında sadrazam olarak göreve geldim. Sadrazam olduk-
tan sonra İstanbul Hükümetini temsilen bütün gücümle İtilaf Devletleri’nin çıkarlarına uygun
politika izlemeye başladım. Anadolu’ya nasihat heyetleri göndererek halkı işgaller karşısında
sükûnete davet ettim. Galip devletlerin istekleri yerine getirilirse elverişli şartlarla bir barış ant-
laşması imzalanabileceğine inanıyorum.”

Anlatımına bakılarak Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın hakkında;
I. İtilaf Devletleri ile ters düşmeyen bir politika takip etmiştir.
II. Milli Mücadele’nin başarılı olacağına inanmadığını göstermiştir.
III. İşgale karşı Türk halkında oluşmasını beklenen direniş düşüncesinin önüne geçmek istemiştir.
IV. İtilaf Devletleri ile bağımsız devlet anlayışına uygun bir anlaşma imzalanabileceğine inanmıştır.
çıkarımlarının hangilerinin yapılması doğru olur?
A) I ve II B) I, II ve III C) II, III ve IV D) I, III ve IV

5. İtilaf Devletleri tarafından kabul edilen Wilson İlkeleri’nde şu hususlar dile getirildi:
1. Yenilen devletlerden savaş tazminatı ve toprak alınmayacak.
2. Devletler arasında gizli antlaşmalar yapılmayacak.
3. Uluslararası anlaşmazlıkları barış yolu ile çözmek için uluslararası bir teşkilat kurulacak.
Wilson İlkeleri ve bu ilkelere bağlı olarak yapılan yorumlar eşleştirildiğinde hangi seçeneğin dışarıda
kalması gerekir?
A) Yenilen devletlerin savaştan çekilmesini hızlandıran bir uygulamanın yürürlüğe girmesi istendi.
B) Uluslararası ilişkilerde açık diplomasi uygulanması kararı alındı.
C) Milletler Cemiyeti’nin kurulması kararlaştırıldı.
D) Osmanlı ülkesinde yaşayan azınlıklara kendi geleceklerini belirleme hakkının verilmesi istendi.

6. “Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip
olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklâlden yoksun bir millet,
medenî insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık görülemez.Yabancı
bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek, insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği iti-
raftan başka bir şey değildir. Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başlarına bir yaban-
cı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Halbuki, Türk’ün haysiyeti, gururu ve kabiliyeti çok yüksek ve
büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!…”
Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı dönemde söylediği bu sözleri en iyi anlatan slogan
hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

A) Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. B) Ne mutlu, Türküm diyene!
C) Az zamanda çok ve büyük işler başardık. D) Ya istiklal, ya ölüm.

7. Erzurum Kongresi doğu bölgesinin birliğini ve bütünlüğünü sağlamış, milli kuvvetler, hiç değilse bir bölgede
teşkilatlandırmıştı. Ancak, Erzurum Kongresi’nde sadece doğu bölgesinin bütünlüğünü sağlamakla yetinil-
medi. Vatanın bütünlüğü konusunda çok önemli kararlar alındı. Sivas Kongresi kararları, Erzurum Kongresi
kararlarına dayandığı gibi, “Misakımillî’nin” temelini de Erzurum’da alınan kararlar oluşturur. TBMM’nin topla-
nış ve açılış gerekçesi Erzurum Kongresi kararlarına oturtulmuş ve Lozan Antlaşması’nın bağımsızlığı savunan
ruhu, ilhamını bu kararlardan almıştır. (Selami Kılıç - Mustafa Kemal ve Erzurum Kongresi)
Buna bakılarak Erzurum Kongresi hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kendisinden sonra gelişecek olayları büyük ölçüde etkilemiştir.
B) Memleketin tümünü ilgilendiren kararlar alınmıştır.
C) Ülkedeki tüm cemiyetlerin birleştirilmesi kararı ile milli birlik ve beraberliğe giden yolda çok önemli bir adım atılmıştır.
D) Vatanın kurtarılması, Türk halkının bağımsızlığa ulaşması konusunda kararlar alınmıştır.

66