Page 77 - 8_sf_gold_ink_den
P. 77

6.
                          “…Tayyar Rahm ye 1920’de Adana’da Fransızlara karşı müfrezes yle b rl kte savaşmıştır. İk  arkadaşını
                          korumak amacıyla tereddütsüz çatışma ortamına atıldığı  ç n kend s ne tayyar (uçan) lakabı
                          ver lm şt r...” Osman ye  şgale uğrayınca Hüsey n Ağa’nın m llî kuvvetler ne katılmak  ç n müracaat
                          eden Rahm ye Hanım’a, Hüsey n Ağa’nın “Bacım! Bu, er  ş d r, sen cephe ger s nde belk  daha yararlı
                          olursun.” demes  üzer ne: Tayyar Rahm ye Hanım: “Vatanın savunmasında hep m z er z. Düşman,
                          toprağımıza ayak basmış, mukaddes vatan toprağını k rletmek  st yor. El m s lah tutarken ben nasıl
                          savaşmam.” cevabını verm şt r. Rahm ye Hanım’ı tanıyanlar onu şöyle anlatırlar: Omzunda Alman
                          f l ntası denen tüfeğ n  taşırdı. Genell kle atlı gezerd . Güçlü, kuvvetl   d . Onun bu durumunu
                          b lenler, “Taşı sıksa suyunu çıkarır.” dem şlerd r. Şu sözler n  kend s n  tanıyanlar unutamamıştır:
                          “Allah bana nusret verse yalnız başıma düşmanı kırarım. Ölürsem şeh t, kalırsam gaz y m...”
                                                                       (www.turkoloj .cu.edu.tr)(Düzenlenm şt r.)

              Buna göre Tayyar Rahmiye Hanım ile ilgili olarak;
                I.  Vatan savunmasında cinsiyet ayrımı yapılmasına karşı çıkmıştır.
               II.  İşgali kabullenmemiş, vatan savunmasında bizzat yer almıştır.

               III.  Fransızlara karşı yapılan mücadelede gösterdiği cesaret örneği nedeniyle Tayyar lakabını almıştır.
              hangi seçenekteki çıkarım yapılabilir?
              A)  I ve II           B)  I ve III           C)  II ve III          D) I, II ve III











          7.                      İsmet Paşa ise Ankara’nın başkent yapılmasının nedenleri ile ilgili olarak şunları söyle-
                                  mektedir:  “… Lozan’da Batı âleminin delegeleriyle görüşüyorum. Bunlar İstanbul
                                  Hükümeti’ni tanıyan insanlar ve yeni devletin o muhitin insanlarına göre kurulmasını
                                  arzu ediyorlar. Bunu her hallerinden anlıyorum. Her konuşmamızda hükûmet merkezi
                                  konusu geçiyor. Ankara’da kalacak mısınız, kalınabilir mi, sonra nasıl olacak? Bana hep
                                  bunları soruyorlar. Ankara’da kalırsanız biz oraya nasıl gideriz, diyorlar. Bunların hepsi
                                  benim her gün içinde bulunduğum muhitin sözleri. Dış âlemin görüşü, düşüncesi ve
                                  telkinleri böyle. Bizim açımızdan meselenin daha önemli ve değişik cepheleri var. Bir
                                  defa Boğazlar askeri bakımdan tamamıyla açık, tamamıyla emniyetsiz. Bu vaziyetteyiz.
                                  Lozan Antlaşması’yla elde edebildiğimiz neticeler ve tarihi şartlar bizi endişeye sevk
                                  ediyor. Ayrıca Anadolu’nun ortasında bulunarak ve bir Anadolu Hükûmeti olarak yeni
                                  devleti çalıştırmak istiyoruz. Ankara’nın hükümet merkezi olmasıyla ilgili önergenin
                                  meclisten geçirilmesi esaslı bir karardır. Yeni devletin politikasına, ideallerine yazılı bir
                                  yön veren, kesin, fiili bir adımdır…”
                                                                      (Hamza Eroğlu, Atatürk ve Cumhuriyet, ss.58-59)

              Yukarıdaki bilgilere bakılarak;
                I.  İsmet Paşa, İstanbul’un güvenlik meselesinin bulunduğunu ifade etmiştir.                  GENEL DENEME 3
               II.  Anadolu’nun ortasında bulunması Ankara’nın başkent seçilmek istenmesinde etkili olmuştur.
               III.  Türkiye’nin siyasi merkezinin neresi olacağı uluslararası alanda konu olmuştur.

                IV.  Türkiye’nin başkenti seçilirken dış devletlerin etkisi altına girilmiştir.
              yargılarından hangilerine varılabilir?
              A)  I, II ve III      B)  I, II ve IV        C)  II, III ve IV      D) I, II, III ve IV



                                                       75
   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82