Page 79 - 8_sf_Nar_Tanesi_5li_Genel_Deneme
P. 79
5. Sebep-sonuç cümlelerinde yer alan ve eylemin 6. Karacaoğlan, Türk Halk Edebiyatı’nın en güzel
gerçekleşmesine neyin sebep olduğunu ifade güzelleme ve koşmalarını basit, sade ve anlaşıla-
eden bölüm; olmuş, bitmiş, yaşanmış bir durum- bilir bir Türkçeyle ortaya koyar. Onun söyledikleri
dan meydana gelir. Örneğin “Dişi ağrıdığı için dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Kara-
doktora gitti.” cümlesinde “doktora gitmenin” caoğlan duygularını gerçekçi biçimde dile getirir.
sebebi “dişin ağrıması” dır ve bu durum gerçekleş- Düşündüklerini ise açık ve anlaşılır bir dille orta-
miştir. Oysa amaç-sonuç cümlelerinin amaç bölü- ya koyar. Göçebe bir hayat süren Karacaoğlan’ın
mü henüz gerçekleşmemiş bir durumu ifade eder. şiirlerinde hasret, ayrılık gibi temaları işlemesi
Örneğin “Daha başarılı olmak için artık paragraf gayet doğaldır. Şiirlerinde tanrı kavramının ve
sorusu çözmeye başladı.” cümlesinde “başarılı din temasının fazla yer tutmadığı söylense de bu
olma” durumu henüz gerçekleşmemiştir. doğru değildir. Şiirlerinde “yaratandan özge bir
sevdiğinin olmadığını” coşkuyla söylemektedir. O;
Bu açıklamaya göre aşağıdaki metinlerden
hangisinde sebep- sonuç cümlesine yer veril- Torosların sevdalısı, uslanmayan bir gönül aşığıdır.
Sevmekten ve yaşamaktan asla yorulmamasına
miştir?
rağmen bilir ki insan bir yolcudur ve bu dünya
A) Babam erkenden işe gider, akşamın geç vakitlerinde fanidir.
işten dönerdi. Çok defa babamı, izlediğim filmler-
deki savaşçılara benzetirdim. Belki onun elinde bir Karacaoğlan’a ait aşağıdaki dörtlüklerden
kılıç yoktu ama yorgunluğuyla birlikte sırtladığı haklı hangisi, bu metinde sözü edilen temalardan
gururu ve onuru vardı. herhangi biriyle ilişkilendirilemez?
B) Sonuç değişmez, dedi elindeki kâğıtları masanın A) Vara vara vardım ol kara taşa,
üzerine bırakırken. Geceli gündüzlü onca çalışma
heba olmuştu işte. Odanın açık camından içeri giren Hasret ettin beni kavim kardaşa.
baharın ılık nefesi; yüzümüzü, gözümüzü, ellerimizi Sebep ne gözden akan kanlı yaşa?
okşuyordu. İçinde bulunduğumuz berbat durum Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm.
olmasaydı mutlu olmak için başka bir şeye gerek
olmayacaktı belki de. B) Ela gözlüm ben bu elden gidersem
C) Dükkânın açık kapısından sokağın fırını andıran Zülfü perişanım kal melül melül.
sıcağı giriyor, kendini bile serinletmekten aciz iklim-
lendiriciyi büsbütün çaresiz bırakıyordu. Adam, ne Kerem et aklından çıkarma beni.
sıcağa aldırıyor ne de etrafında dolanıp duran arsız Ağla gözyaşını sil melül melül.
sinekleri kovmak için bir şeyler yapıyordu. Yumuşak,
deri koltuğa adeta uzanmış, ayaklarını ahşap masa- C) Dinle sana bir nasihat edeyim:
ya uzatmıştı. Gözleri kapalı, uzak çok uzak bir diyarın Hatırdan gönülden geçici olma.
rüyasını görüyor gibiydi.
Yiğidin başına bir iş gelince
D) Birazdan onlarca mavi önlüklü işçi, evlerine gitmek Onu yâd ellere açıcı olma.
üzere hapishaneyi andıran bu gri, ruhsuz fabrika
binasından ayrılacaktı. Yarın aynı şeyler tekrar yaşa- D) Evvel Allah, ahir Allah
nacaktı. Olsun, şimdi evlerine gideceklerdi ya! Hem
her yeni gün henüz açmamış gonca gül gibi avuçları- Ondan ulu gelmemiştir.
na bırakılmıyor muydu nasılsa? Hak Muhammet’ten sevgili
Hakk’ın kulu gelmemiştir.
2 3
Deneme