Page 89 - 8meta_tur
P. 89

DEYİMLER

                                                                                                 Öğreten Etkinlikler




           Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeklerine deyim denir.


            Deyimlerin Özellikleri
            1.   Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Bir deyimin sözcükleri değiştirilip yerlerine aynı anlamda da olsa başka sözcükler konulamaz ve

              deyimin sözdizimi bozulamaz. Örneğin “bir işi yaptırmak için çok yalvarmak” anlamına gelen .......................................... deyimi, el
              ayak öpmek veya el pantolon öpmek şeklinde kullanılamaz.


            2.  Deyimler kısa ve özlü anlatım araçlarıdır. Az sözle anlam yoğunluğuna sahiptir. Örneğin birçok ihtiyacı varken gereksiz özenti
              ve gösterişlerle uğraşanlar için .................................................. deyiveririz veya fırsatın kaçırılıp artık yapılacak bir şeyin kalmadığını

              anlatmak için .................................................. deriz.


            3.   Deyimler en az iki sözcükten oluşmakla birlikte bazıları tek başlarına cümle niteliği de taşır. Tek sözcükle deyim olmaz.
              Örneğin ............................... deyimi “dileğine göre  isteğine uygun olarak” anlamlarına gelmektedir. ................................... bir
              deyimdir fakat gönlünce, isteğince, dilediğince gibi sözcükler deyim değildir. Gösteriş olsun, iş görüyor gibi görünsün
              anlamlarına gelen .................................... deyimi de cümle halindeki deyimlerimize örnektir.


            4.   Deyimler, bir kavramı belirtmek için bulunmuş özel bir anlatım kalıbıdır, genel kural niteliğinde bir söz değildir. Deyimi

              atasözlerinden ayıran en önemli özellik budur. Özellikle atasözleri de cümle niteliğinde olduğu için bu ayrımı iyi yapmak
              gerekir. Örneğin ...................................................................... cümlesi bugün yapılması gereken bir işin ertesi güne bırakılmasının
              iyi olmadığını belirten genel kural niteliğinde bir cümle olduğu için deyimdir. ......................................................... cümlesi ise bir
              işe emek harcamadan o işin kendiliğinden olmasını bekleyenlerin durumunu anlatan bir cümledir. Genel kural niteliğinde

              olmadığı için de bu cümle bir deyimdir.


            5.   Bazen aynı sözcük gruplarıyla fiil çekimlerinin değişmesiyle hem deyim hem atasözü oluştuğu da görülür. Örneğin ........
              ................................................. atasözü ele geçeceği, ortaya çıkacağı daha belli olmayan bir şey için önceden hazırlık yapılmaz
              anlamına gelmektedir.  Aynı atasözü “Doğmadık çocuğa don biçmeye kalkarsan sonuçlarına katlanırsın.” gibi bir cümlede
              kullanıldığında ise deyim olarak kullanılmıştır.


            6.   Deyimler çoğunlukla cümlede mecaz anlamlarına uygun olarak kullanılan söz gruplarıdır. Ancak bazı deyimlerin gerçek

              anlamlarıyla deyimleştiklerini de unutmamak gerekir. Örneğin ............................................... deyimi kendisinden üstün birinin
              çıkmasıyla gözden düşmek anlamında, ............................................... deyimi hiçbir zaman olmayacak, gerçekleşmeyecek bir
              olay hakkında, .............................................................. deyimi kimsenin sezemeyeceği şekilde gizli iş çevirmek anlamlarında mecaz

              anlamlarıyla kullanılmışlardır. ............................................... deyimi yapılmakta olan işin en önemli, en güç bölümünün bittiğini, az ve
              önemsiz bir bölümünün kaldığını gösterir. ..................................................... deyimi de bir yakının, bir akrabasının  bir koruyucusunun
              olmadığını  anlatmaktadır. Eşyalar  için  kullandığımız  ..................................................... deyimi  de  taşınması  kolay  ve  değerli  olan
              eşyayı anlatan bir deyimdir. Her üç deyiminiz de gerçek anlamlarıyla kullanılmıştır.


                                                              89
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94