Page 56 - 8modprgf
P. 56

TEST
               7
                     Sıfır Bilgi Yüzde Yüz Anlam


           7.
                 Yolun başına durmanın ve park etmenin yasak olduğunu ifade eden uluslararası trafik işareti konulmuş ve
                 altına da koyu ve büyük harflerle “YOL BOYUNCA” ibaresi eklenmişti. Ancak birçok araba yol boyunca park
                 etmişti. Hem de bir tanesi sözünü ettiğim trafik levhasının tam altına… Peki, ne zaman bu trafik levhasının
                 bir anlamı olur ve böylece bu arabalar buraya park etmez? Cevap gayet basit: Bir polis arabası gelip teker
                 teker bu arabaları çektirmeye başladığı zaman. Başka bir deyişle bu trafik levhalarının bir anlamı olması için
                 “gücünden korkulacak biri” nin çevrede bulunması gerek.


                 Ormana musallat olan arsız bir maymun, tüm orman sakinlerini bezdirmişti. Nihayet, akşam gizlice bir top-
                 lantı yapmaya karar verdiler. Toplanacaklar ve bu arsız maymun sorununa bir çözüm bulacaklardı. Akşam
                 oldu ama toplantı yerine bir elin parmağını geçmeyecek kadar hayvan geldi. Gelenler de aynı anda konu-
                 şuyor, kimse kimseyi dinlemiyordu. Toplantı sonucunda bir çözüm bulunamadı ve katılan hayvanlar daha
                 da kızgın olarak toplantıdan ayrıldılar. Oysa başlarında gücünden korktukları bir otorite olsaydı ve toplan-
                 tıyı o yönetseydi herkes; konuşma kuralları gereğince sırayla söz alacak, toplantıyı yönetenin izin verdiği
                 ölçüde konuşacak ve dinleyecekti.


               Yukarıdaki her iki metinde de vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
               A)  Kurallar dikkate alınmazsa ortama karmaşa hâkim olur ve halledilmesi gereken hiçbir sorun halledilemez.
               B)  Ortamda korkulacak, sözü dinlenecek bir güç olmadıkça kurallar dikkate alınmaz.

               C)  Ortak bir karara varmak her zaman zordur.
               D) Kurallara uymak için ille de bir yaptırıma gerek olmamalıdır.


           8.   Gezi yazılarında yazarın gezip gördüğü yerlerle ilgili gözlemlerine yer verilir, böylece okuyucu hiç gitmediği bir
               yerle ilgili sanki gitmişçesine bilgi sahibi olur.
               Aşağıdaki metinlerden hangisi bir gezi yazısına aittir?
               A)  “Otobüsten inince bizi yağmurlu bir hava karşılıyor. Saat sabahın henüz 3’ü ama her yer aydınlanmış. İnsanlar, iş yerleri-
                  ne gitmek üzere birer ikişer sokağa dökülmüş.” diyerek anlatmaya başlar Ahmet Tan o ünlü gezi yazısında Budapeşte’yi.
                  Yazarın belki de en etkileyici yönü, yazılarında hiçbir zaman aşırıya kaçmamasıdır.
               B)  Pamukkale, uzaktan bakıldığında bile insanı büyülemeye yetiyor. Termal suyun oluşturduğu bölgenin uzunluğu 2700
                  metre. Bu özel yer, 1988 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış. Bu güzelliği yakından görmek için belli bir
                  ücret veriyoruz. Travertenler, pamuk şekeri gibi üst üste karşımızda duruyordu. Ayakkabılarımızı çıkarıp dalıyoruz bu
                  beyaz cennete.

               C)  Sanat ve sanatçı gerçek anlamda “kalıcı“ olmalıdır. Sanat anlık bir şöhret kazanma işi değildir. Sanatçının hedefi bu
                  olmamalıdır. Sanatçının kendisinin de bir sanat eseri olduğunun bilincine varması ve bu bilinçle hareket etmesi gerekir.
                  Sanatçı ancak o zaman bir anlam ifade eder. Aksi takdirde o sanatçı süslü, boyalı, şişirilmiş içi boş bir balona benzer.

               D) İnsanoğlunun ortak bir kültür geliştirmeye başlama tarihi günümüzden 40 bin sene öncesine dayandırılmaktadır. Çün-
                  kü 40 bin sene öncesine ait olan kafatası fosilleri ile bugünkü kafatasları arasında büyük bir fark görülmemektedir. Orta-
                  doğu ve Afrika’da ortaya çıkan bu insanların ilk 9 bin yıl içinde Avustralya ve Sibirya’ya kadar dağıldıkları tespit edilmiş.

           9.   Bazen bir şarkı duyarız bir yerlerde. O şarkı, öyle dokunur ki gözlerimizin nemlendiğini hissederiz. İç çekişler
               başlar sonra ardı arkasına. Artık ne çocukluk ne gençlik kalmışsa yani yaş elliyi bulmuşsa daha bir anlam taşır
               göğün mavisi, papatyanın beyazı. “Neden kaşıdın şimdi bu geçmişi özleme meselesini? Ne güzel aklıma gelmi-
               yordu epeydir.” der, kızarız kendimize. Aslında hep aklımızdadır da itiraf edemeyiz bunu.
               Bu metinde aşağıdakilerden hangisinin anlamını karşılayan bir söz kullanılmamıştır?
               A)  Duygulandırmak, etkilemek                   B)  Sıkıntıya dayanmak, katlanmak
               C)  Üzüntüyle derinden soluk almak              D) Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek

                                                         56
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61