Page 56 - 8pup_tur
P. 56

TEST      Parçada Anlam
               4       Dil ve Anlatım



           10.  Şiir denince Türk, Türk denince şiirin akla gelmemesi hiç mümkün mü? Günlük hayatın hemen hemen her
               alanında şairi belli olan şiirlerin yanında mani gibi türkü gibi ninni gibi şiir şeklinde yazılmış, ilk söyleyeni belli
               olmayan bir kültür hazinemiz vardır. Benim ilgimi en çok maniler çeker. Her konuda yazılırlar ama bu aralar
               benim ilgimi "deyiş" adı verilen karşılıklı konuşma şeklinde yazılmış maniler çekiyor. Meselâ,

               "Bayırda harmanım var
               Sultandan fermanım var
               Yiğit isen gel bana

               Derdine dermanım var.
               …………………………
               …………………………
               …………………………

               …………………………"
               Verilen metne göre yazarın boş bıraktığı bölüm aşağıdaki manilerden hangisiyle tamamlanabilir?
               A)                                           B)
                   Harman yerin süpürdüm                       Bayırda harman olmaz
                   Bağdaş kurdum oturdum                       Sultandan ferman olmaz
                   Yazıklar oldu bana,                         Ben herkese gelemem
                   Nazlı yâri yitirdim                         Herkeste derman olmaz
               C)                                           D)
                   Araz durur akmaz mı                         Deniz dibi iskele,
                   Ateş olur yakmaz mı                         Yiğidim gitti askere,
                   Tutalım sultan oldun                        Ay değil gün değil,
                   Sultan kula bakmaz mı                       Nasıl biter üç sene









           11.  Aşağıdakilerden hangisi "Eserlerimde  karakterlerimin ruhu kadar  görüntüsüyle de ilgilenirim." diyen bir
               yazarın kaleminden çıkmıştır?
               A)  Nasıl yaptı etti bilmiyorum, o kalabalığın arasından sıyrılmayı başardı. Galiba kendisi de inanmadı o insan yumağının
                  içinden kurtulduğuna. Acılı gözlerle bir süre etrafına bakındı. Karnının gurultusu yine duyuldu dışarıdan. İçeriden duyu-
                  lan ise günlerin açlığının verdiği acıydı. Kuyruğunu kıstırıp ormana yöneldi.
               B)  Adem Bezirgan yine yollardaydı. Bu sefer bu işi bitirmeden dönmemeye niyetliydi. Hayır, "Veremeyeceğim kusura bak-
                  ma."dese ısrar da etmeyecek "Helal olsun!" deyip geçecekti. Ama bu borç para meselesini sürüncemede bırakmasıydı
                  canını sıkan. Üç seferdir Adem Bezirgan'ı görür görmez işlerin durgunluğundan bahsedip borcun adını anmadan kendi-
                  sini yolcu ediyordu. Bugün bu iş bitecekti.

               C)  Sağa sinyal verdi, eczanenin önüne yanaştı. Yaşlı dilenci kaldırımda bıraktığı yerde duruyordu. Arabadan inip yanına var-
                  dı. Az önce bir dayak yemediği kalan dilenci aynı adamı karşısında tekrar görünce hafiften titredi, büzüldü. "Kalk amca,
                  korkma." diyen sese rağmen tedirgin bakışlarında bir değişiklik olmadı.

               D) Bu devlet dairesine kaçıncı gelişiydi artık saymıyordu. "Devlet" deyince ciddileşen adamlardandı. Ama artık "Bugün git,
                  yarın gel!"lerden bıkmıştı. Her gelişinde taktığı kravatı çıkarmış, gömleğini pantolonunun üstüne çıkarmış daha önce bir
                  kez bile olmadığı bir kılıkla daireye damlamıştı. "Aynı işi yapıp farklı sonuçlar bekleyenlere çok acıyorum." diyen Hikmet
                  hocanın sesi kulaklarında çınlıyordu.

                                                         56
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61