Page 162 - 8ogtur_sb
P. 162
5. ✎ Yazarın herhangi bir konudaki düşüncelerini kanıtlama amacı gütmeden kendi kendine konuşuyormuş
gibi samimi bir dille anlattığı yazılara ‘’deneme’’ denir.
✎ Yazarın herhangi bir konudaki düşüncelerini samimi bir üslupla karşısında biri varmış da konuşuyormuşça-
sına anlattığı yazılara ise ‘’sohbet’’ adı verilir.
Açıklamaya göre aşağıdaki metinlerden hangisi farklı bir türde yazılmıştır?
A) Bazen haberciler gereğinden fazla eleştiriliyorlar. İnsanlar "Bu haberi nasıl atlarsınız, bu haber yapılmaz mı, sizin yaz-
manız için daha ne olması gerekiyor?" gibi çok ağır eleştirilerle habercilerin üzerine geliyor. Çoğunluk tarafından doğru
kabul edilen bu davranış özele inildiğinde bazı durumlarda yanlış anlaşılmalar oluşturabiliyor. Habercilerin de kendile-
rine göre bazı sorumlulukları vardır. Toplumda infial yaratabilecek, insanları birbirine düşürebilecek ya da şiddeti meş-
rulaştırabilecek haberler yapılması hem etik açıdan hem de sorumluluk açısından yanlıştır. Bu bakımdan habercileri
eleştirmeden önce haberin olası sonuçları da doğru şekilde irdelenmelidir.
B) Şairin işi bir öykü yazarı, bir romancıya göre daha zordur. Çünkü o çok daha az kelime ile derdini anlatmak zorundadır. Bir
roman yazarı, kahramanını sayfalarca en ince ayrıntısına kadar anlatabilir. Bir hikâyeci olayın geçtiği yeri uzun cümlelerle
istediği şekilde tasvir edebilir. Fakat bir şair duygusunu az sayıda kelimeye sığdırmak zorundadır. Bu kelimeler bir roman
ya da hikâye ile karşılaştırıldığında daha yoğun daha özenle seçilmiş olmalıdır. Bu yüzden şairin anlatmak istediği şeyi
en doğru kelimeyi bularak en kısa ve çarpıcı şekilde anlatması gerekir. Bu da onun işinin bir roman yazarı veya bir hikâye
yazarına göre ne kadar zor olduğunu gösterir.
C) Liyakat sahibi olmayan insanların toplumda önemli yerlere gelmeleri, kritik mevkide bulunmaları toplum nezdinde teh-
like oluşturmaktadır. Alacakları yanlış bir karar sadece kendilerini etkilemekle kalmayıp toplumun geneline de yansır.
Hangi iş olduğu fark etmeksizin özellikle yönetici kısmında olan insanlar mutlaka o işin eğitimini almış, belli bir süre alt
pozisyonlarda çalışarak tecrübe edinmiş kişilerden seçilmelidir. Tabii bu seçimi yapacak kişilerin de donanımlı olmaları
olmazsa olmaz koşuldur.
D) Son yıllarda okulun işlevi iki başlılıktan tek başlılığa dönüşmeye başladı. İşin eğitim ve öğretim kısmını üstlenmesi gere-
ken okul; sınav sayılarındaki artış, teknolojinin gelişmesi, etkileşimin artması gibi sebeplerden eğitim kısmını yapamaz
hale geldi. Öğretmen her ne kadar çocuğa örnek model olmaya çalışsa da çocuk özellikle teknolojik mecralarda çok
farklı rol modelleri ile karşılaştığı için öğretmenin bu eğitim rolünü kabul etmemeye, özümsememeye başladı. Bu olum-
suz değişimi tersine çevirmek ise yine biz öğretmenlerin ve siz ailelerin elinde. Eğer siz çocuklarınıza doğru modeller
sunup onların yanlışlarla karşılaşma olasılıklarını ne kadar aza indirirseniz okulun eğitim görevini geriye üstlenmesi de o
kadar kolaylaşacaktır.
6. En başarısız üslup denemelerinde bile bir güzellik buluyorum. Bu da dilimize dair bazı düşüncelerin oturması-
na olanak veriyor zihnimde. “Öyle bir dilimiz var ki istesek bile bozamıyoruz. Ne kadar “kötü” yazarsak yazalım
okuyucuyu içine çekebiliyor yazdıklarımız. Bu da yazarlarımızın gücünden değil dilimizin gücünden kaynak-
lanıyor.”
Metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Makale B) Fıkra C) Deneme D) Anı
162