Page 140 - 8_sf_Tane Tane Türkce Defter Kitap
P. 140
2.
S par şler m sayfasına İade edeceğ n ürünü Ürünler faturası le İade kodunla paket
g derek kolay ade ve neden n seç, ade beraber tek b r kargoya ver ve ücret-
butonuna tıkla kargo kodunu not al pakete koy s z aden tamamla
Üç farklı müşteri aynı firmadan aldıkları ürünleri çeşitli nedenlerle iade etmek istemişlerdir. Bu kişiler
iade işlemi sırasında şunları yapmıştır:
I. Kişi: Firmanın internet sitesine girip “Siparişlerim” sayfasından “Kolay İade” butonuna tıkladım. İade edece-
ğim ürünü ve iade nedenimi belirttim. Firma tarafından bana verilen iade koduyla birlikte ürünü kargoya
verdim.
II. Kişi: Firmaya ait internet sitesinden “Siparişlerim” sayfasına girdim. “Kolay İade” butonuna tıklayıp iade ede-
ceğim ürünü ve iade nedenimi seçtim. Daha sonra ürünü ve ürüne ait faturayı aynı pakete koyarak kargoya
verdim.
III. Kişi: Ürünü aldığım firmanın internet sitesinden “Siparişlerim” sayfasına girdim. Aynı sayfada yer alan “Kolay
İade” butonuna tıkladım. İade edeceğim ürünü ve iade etme nedenimi işaretledim. Bana verilen iade kodu-
nu not aldım. İade edeceğim ürünü faturasıyla birlikte aynı pakete koyup iade koduyla kargoya verdim.
Buna göre hangi kişinin veya kişilerin iade işlemi olumlu sonuçlanmış olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III
3. Yazar; herhangi bir konuda okuyucuya açıklama yaparken görüşlerini, başkalarının cümleleriyle desteklemiştir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi bu cümlede sözü edilen yazıdan alınmış olabilir?
A) Köroğlu bir gün dillere destan güzellikteki atını çaldırmış. Diyar diyar dolaşmış, sonunda İstanbul'da bir at pazarında
bulmuş atını. Satıcıya müşteri gibi görünmüş. Pazarlıktan sonra “At dediğin eyerine oturmadan anlaşılmaz.” diyerek ata
atlamış. At da sahibini tanıdığından şimşek gibi fırlayıp kaybolmuş. Kıyıya varınca bir sal kiralayıp atı Üsküdar'a çektirmiş.
Öfkesinden küplere binip takip etmeye yeltenen at cambazına kalabalıktan biri seslenmiş: “Beyhude çabalama beyim,
atı alan Üsküdar'ı geçti.”
B) Âşık Veysel’i kültürümüze kazandıran Ahmet Kutsi Tecer’dir. Tecer 1930'da Sivas'ta Halk Şairlerini Koruma Derneğini
kurar ve bir âşıklar programı düzenler. Âşık Veysel de programa katılır ve program sonrasında kendisine 10 lira verilmek
istenir. O günlerde oldukça yoksul durumda olan Veysel; “Siz bize değer verip buralara kadar çağırdınız, asıl bizim size
vermemiz gerekir.” diyerek parayı reddeder.
C) Derleyip toplar çekmeceler ve biz farkında olmadan hayatı tasnif eder. Her an elimizin altında olması gerekenlerle kırk
yılın başı kullanacaklarımız, çekmeceler sayesinde yerli yerini bulur. Bergson’un “Kavramlar, bilgileri sınıflandırmaya
yarayan çekmecelerdir.” demesi boşuna değildir. Öğrendiklerimizi zihnimizdeki çekmecelerde bir yere oturtmadan fikir
üretemeyiz; tıpkı eşyanın yerli yerinde olmadığı mekânlarda iş üretemediğimiz gibi.
D) O, akıl oyunlarıyla devleti idare etmesini bilmiş ve bunda muvaffak olmuş. II. Abdülhamid Dönemi, Osmanlının son
dönemindeki yükselişi aslında. Abdülhamid Han, padişahlığı zamanında gerek askerî gerek sağlık ve gerekse eğitim
alanında çok büyük atılımlar yapmış. Hem bu atılımlardan hem de kendisinin kişisel özelliklerinden dolayı Abdülhamid
Dönemi ciddi anlamda merak uyandıran bir devir olarak karşımıza çıkıyor.
4. Şehri gezerken sokaklarda farklı sıcaklık derecelerinde şifalı suyun aktığı çeşmelerle karşılaşabiliyorsunuz. Ama
size tavsiyem benim gibi avucunuza alıp içmeye çalışmayın. - - - - - -.
Bu metinde boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre getirilebilecek en uygun ifade aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Büyük saygısızlık olur. B) Suyu israf edersiniz. C) Buna izin vermezler. D) Yanarsınız.
140