Page 205 - 8_sf_Tane Tane Türkce Defter Kitap
P. 205

Metin Türleri | Yeni Nesil Sorular                                   TEST – 1




          1.   Olay  : Bir çocuğun telden oyuncak yapmaya çalışması
              Yer    : Evin yakınındaki erik ağacının gölgesi
              Zaman  : Temmuz, öğle vakti
              Kişiler  : Ahmet ve Hasan
              Anlatıcı : III. kişi
              Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapı unsurlarına uygun olarak kurgulanmıştır?

              A)  Ahmet, çabuk buraya gel!” Annem, arkamdan ne kadar bağırdıysa da beni durduramadı. Koşa koşa evden çıktım. En
                sevdiğim yere, erik ağacımın dibine, attım kendimi. Vakit öğle olmuş, temmuz güneşi ortalığı kavuruyordu. Şu annem
                de… Hiç bu havada insan tarlaya gönderilir mi? Gerçi aklım evdeydi. Akşama kadar annemin siniri geçmezse vay hâli-
                me! Ağacın yanına varınca dayımın oğlu Hasan’ı oturmuş bir şeyleri birleştirmeye çalışırken buldum. “Ne yapıyorsun be
                Hasan?” dedim. Geldiğimi fark etmemiş olacak ki benim sesimle irkildi. “Korkuttun be!” dedi. Yanına oturdum. Elinde
                garip bir tel, eğip büküyordu. “Bu ne?” diye sordum. “Yeni icadım, bitince şaşkınlıktan küçük dilini yutacaksın.” dedi.
              B)  Ahmet; her zamanki yerine, evlerinin önündeki erik ağacının altına, oturmuş uyukluyordu. Yemeğini biraz önce yemişti
                ve bu sıcak temmuz gününde yapılacak en iyi şeyi yapıyordu: Bir ağaç gölgesinde uyumak. Uykunun kollarına kendisini
                bırakmış, etraftaki sesler yavaş yavaş dinmeye başlamıştı ki dayısının oğlu Hasan geldi. “Dayıoğlu, hey dayıoğlu, uyan
                be!” dedi. Ahmet, bu işten hiç hoşnut değildi. İsteyeceği son şey yanına birisinin hele hele Hasan’ın gelmesiydi. Belki
                gider diye uyuyormuş gibi görünmeye çalıştı ama nafile…

              C)  Hava o kadar sıcaktı ki… Sanıyorum her yer bu yakıcı temmuz güneşinin altında kavruluyordur. Bense erik ağacının
                gölgesinde oturmuş, serinlemeye çalışıyorum. Ağustos böceklerinin dinmek bilmeyen sesleri dekorumu tamamlıyor.
                İşte tipik bir yaz günü, diyorum kendi kendime. Birden dayımın oğlu Hasan geliyor yanıma. Nereden çıktı şimdi bu,
                diye huysuzlanıyorum. Fakat huysuzluğumu belli etmiyorum. “Nerelerdeydin be Hasan?” diyorum bezgin bir şekilde.
                “Köydeydim Ahmet!” diyor. Sesi ne kadar da canlı çıkıyor öyle! O da oturuyor yanıma. Hiçbir şey konuşmuyoruz, sadece
                tabiatın şarkısına kulak veriyoruz.
              D) Bir tel parçasını eline almış sağa sola büküyordu. Ahmet, böyle en işe yaramaz gibi görünen şeylerden kendisine oyun-
                cak yapmayı çok iyi bilirdi. Temmuz ayının belki de en sıcak günlerinin birinde, öğle vakti, evlerinin yakınındaki erik
                ağacının altında işte bu telle yine bir oyuncak yapma uğraşındaydı. İş bittiğinde müthiş bir şey ortaya çıkacaktı, bundan
                emindi. Akşam serinliği çöküp çocuklar köy meydanında oynamak için toplandığında Ahmet, yeni oyuncak icadıyla
                arkadaşlarına hava atacaktı. Birden karşısında bir gölge belirdi. Başını kaldırıp baktığında bu gölgenin dayısının oğlu
                Hasan’a ait olduğunu anladı. “Yine ne icat ediyorsun Ahmet?” diye sordu Hasan. Ahmet, “Akşam olsun görürsün.” dedi.





          2.   Eleştiri; bir edebiyat veya sanat eserini, o eserin yazarını olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirmek ama-
              cıyla yazılır.
              Bu açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisi bir eleştiriden alınmış olabilir?

              A)  2019’da en temel uğraşım, Tanpınar’ın arşiv metinlerini yayına hazırlamak olacak. 2019 başında da Mösyö Teste çevirisi
                ve Fransız edebiyatı üzerine etütlerim yayımlanacak. Huzur romanının yeni bir edisyonunun da yayımlanması planlanı-
                yor. Neredeyse yirmi yıl önce yayımladığım Cevdet Kudret’e Mektuplar kitabını ilavelerle birlikte yeniden hazırladım.

              B)  Yeni filmi Ahlat Ağacı’nın heyecanıyla dolup taşarken Nuri Bilge Ceylan’ın bir önceki filmi Kış Uykusu’ndan çeşitli kareler
                dolanıyor aklımda. Kış Uykusu’nda yönetmen, coğrafyayı kullanılabilecek en üst seviyelerde kullanarak alan derinliği
                oldukça yüksek çerçeveleriyle izleyicisinin filmden aldığı zevki artırıyordu.

              C)  Kitabevlerindeki manzarayı nihayetinde okur şekillendiriyor talepleriyle, bunu da unutmamak gerek. Yayımladığımız   YENİ NESİL SORU
                kitapların her birinin biricik olduğuna ve okurunu bulacağına inanıyoruz; ayakta kalmış olmamız kitaplarımıza olan
                inancımız, edisyonlarımıza gösterdiğimiz özen ve okurda bunun karşılığını yakalamış olmamızdan kaynaklanıyor.
              D) Çağdaş sanatla 2000’li yılların başlarından itibaren ilgilenmeye başladım. 2010’da daha yoğun bir şekilde bu ilgim
                devam etti. Aslında yazmak, 16 yaşımdan itibaren hayatımın bir parçası. 1997 yılında ilk yazım yayımlandı. O tarihten
                beri de edebiyat, sinema ve plastik sanatlar başta olmak üzere kültür ve sanatla alakalı birçok konuda yazıyorum.


                                                       205
   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210