Page 64 - LGS_8_sf_Türkce_12 Deneme
P. 64
TÜRKÇE
14. Öykü ile şiir akraba türlerdir. Ancak şiir, sanatçıya 16. Bir yazarın günlük olaylar arasından seçtiği bir
çektirdiği çile bakımından öyküden daha zorlayı- konuyla ilgili kendine özgü görüş ve düşüncelerini
cıdır. Seçilen sözcüklerin çağrışım değeri taşıması, fazla derinleştirmeden karşısındakilerle konuşu-
şiiri yoğun ve değerli kılan bir özelliktir. Çağrışım yormuş gibi anlattığı yazı türüne sohbet (söyleşi)
değeri olan sözcükleri seçmek sıkıntılı bir süreçtir denir. Bir diğer deyişle güncel bir konuda yazarın
şair için. Zorluk bakımından şiir, öyküye asla yak- okuyucuyla konuşuyormuş gibi samimi ve anlaşılır
laşamaz. bir dille yazdığı, her türlü özentiden uzak yazılara
sohbet denir.
Parçada altı çizili cümleler birbirini destekler nite-
likte olması gerekirken birbiriyle çelişir durumda- Buna göre aşağıdakilerin hangisi bir sohbet
dır. türünden alınmış olamaz?
Buna göre yukarıdaki parçada anlatım özellik- A) “Şiir nedir?” diye soruyorsunuz. Edebiyat yapmayı,
lerinden hangisine aykırı davranılmıştır? büyük söz etmeyi sevenler için şiir ne değildir ki! Şiir
bir çığlıktır, bir ilan-ı aşktır, sallanan bir yumruktur,
A) Açıklık B) Tutarlılık bir umuttur, bir kurtuluştur… Kuşkusuz, bunların
C) Akıcılık D) Sürükleyicilik hepsi şiirde olabilir fakat bunlar düzyazıda da olan
şeylerdir. Şiirin ne olduğunu anlayabilmek için onu
düzyazıdan ayıran özellikleri aramak, onlar üzerinde
durmak daha doğru olur sanıyorum.
B) Güzel olmak... “Ya yaradılışından güzel değilse?”
demeyiniz, en çirkin, en biçimsiz insanlar dahi, biraz
zevkleri varsa o çirkinliklerini, biçimsizliklerini örtme-
nin, başka güzelliklerle karşılarındakilere unutturma-
nın bir yolunu bulurlar. Süslenirler, bezenirler, böy-
lelikle kendilerini karşılarındakilere şirin gösterirler.
“Ben yaradılışımdan güzel değilim.” deyip de boynu-
nu bükmek olur mu?
C) Günümüz dünyasında çevre kirliliği, tüm gezege-
ni kaplayan boyutlara ulaşmış durumda. Dünyanın
birçok bölgesinde insanlar, çevre felaketine karşı
korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz
bir yaşam sürmektedir. Bilim adamları ise bu olum-
suzlukların devamı halinde dünyadaki tüm canlıların
ciddi biçimde tehdit altında olduğunu vurguluyorlar.
15. Samed Behrengi, çocuk edebiyatına yaklaşımını
kendi cümleleriyle özetliyor: “Çocuk edebiyatı, D) Yahu siz de benim gibi mi düşünüyorsunuz? İnsanı-
çocukların hiçbir şeyden habersiz, tatlı rüyalar ve mızda bir alışveriş çılgınlığı türememiş mi? Ara ara
hayaller dünyası ile büyüklerin toplum çevrelerinin gittiğim alışveriş merkezlerinde rastlıyorum. İnsanlar
acı, üzüntü verici ve zorlu gerçekliklerine boğul- harıl harıl alışveriş yapıyor. Alışveriş arabasını eline
muş karanlık ve bilinçli dünyası arasında bir köprü alan, gezdiği her raftan ne varsa neredeyse hiç bak-
madan, düşünmeden atıyor arabasına.
olmalıdır. Çocuğa dakik bir dünya görüşü verilme-
lidir; ona göre çeşitli ahlâkî ve toplumsal konuları,
toplumun sürekli değişen koşul ve durumları içeri-
sinde değerlendirebileceği bir ölçüt verilmelidir. ”
Buna göre aşağıdaki değerlendirmelerden
hangisi yukarıda bahsedilen yazarın fikirleriy-
le anlamca çelişir?
A) Çocuk edebiyatı ürünleri çocukların ve yetişkinlerin
bakış açısını kaynaştıracak nitelikte olmalıdır.
B) Çocuk edebiyatı ürünleri çocuğa değişen ve gelişen
DENEME 8 C) Çocuk edebiyatı ürünleri çocuğun dünya görüşünü
dünyaya ayak uyduracak bir bakış açısıyla bakmalıdır.
hayatın değişen şartları üzerine kurabilmelidir.
D) Çocuk edebiyatı ürünleri çocuğa sabit görüşler ve
geleneklere sıkıca bağlı tutumlar kazandırmalıdır.
6