Page 105 - 8ogparag_sb
P. 105

PARAGRAFIN ANLATIM YÖNÜ | ANLATICI TÜRLERİ VE BAKIŞ AÇILARI             TEST – 4


          1.   Üçüncü kişi ağzından anlatımda anlatıcı, olayın içinde değildir ve olayı anlatırken gördüklerini olayın içinde yer
              almadan anlatır.
              Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde üçüncü kişi ağzından anlatım yapılmıştır?
              A)  Kendime her zaman güvenen biriyimdir. Her konuda mutlaka yapabileceğim bir şeyler olduğuna inanırım ve bu inan-
                cım doğrultusunda hareket ederim. Bunu yaparken de çevreme ihtiyacım olduğunu da unutmam.
              B)  Önceki hatalarımdan ders aldığımı söylüyorlar. Doğrudur. Bana katkı bile sağladıklarını söyleyebilirim. Çünkü hata yapa-
                rak doğru yolu bulabiliyorum. Kendi düşüncelerimi tartmadan önce geçmişe bakarak hareket etmeye çalışıyorum.
              C)  Hepimiz, onun ne yapacağını merakla bekliyorduk. Şaşkın, meraklı, dikkatle… Birden bize doğru geldi ve bağırmaya
                başladı. Dün geceki olaydan dolayı suçlu olduğumuzu biliyorduk ve bunu da hak ediyorduk.
              D) O süre dört ahbap, sofranın başına kurulmuşlar, haydutların artıklarına saldırmışlar. Sanki kırk yıldan beri açmış, benzer
                biçimde yiyecekleri atıştırmışlar. Dört çalgıcı, işlerini bitirince ışığı söndürmüşler.






















          2.   Kahraman bakış açılı anlatıcı, metinde kahramanlardan birisi olarak öne çıkar ve bu genellikle 1. tekil kişidir. Bu
              durum, hikâye içerisindeki bütün yükü taşıyan kahraman olabilir.
              Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisi sözü edilen anlatıcı türüne örnek gösterilebilir?

              A)
                  Ayşe, düşünceli düşünceli parkta dolaşıyordu. Dolaşırken de tuhaf hareketler yapıyordu. Kafası bir şeye takılmış-
                  tı anlaşılan. Arkadaşı, ona ya kızmıştı ya da küsmüştü. O dolaşma esnasında eve gittiğinde bu olumsuz durumu
                  babasına nasıl anlatacağını da düşünmeden edemiyordu.


              B)
                  Oh be! Dünya varmış, bayağı rahatladım, içerisi ne kadar da sıcakmış! Minderler üzerinde yatıp durmaktan elle-
                  rim ve ayaklarım uyuşmuş. Dışarıda dolaşmak bana gerçekten iyi geldi. Bundan sonra haftada bir dolaşmaya,
                  ferah nefes almaya çıkacağım.


              C)
                  Yine yağmur yağıyordu. Selim’in annesiyle babası evde oturuyorlardı. Selim, bahçede bulduğu birkaç tahta
                  parçasını odaya getirdi. Elindeki bıçakla tahtayı oymaya başlıyordu. Anne ve babası, meraklı gözlerle Selim’e
                  bakıyorlardı. Acaba Selim bu tahtayı neden oyuyordu?


              D)
                  Aslında büyük ağacın çekindiği başka bir şey daha vardı. Çiçekler, rengârenk açtıklarında limon ağacının sarıya
                  çalan beyaz çiçekleri sönük kalacak ve bahçe sahibinin gözündeki değeri azalabilecekti. Oysaki ağacın kendin-
                  den güzel olanlara hiç mi hiç tahammülü yoktu.


                                                       105
   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110