Page 107 - 8ogparag_sb
P. 107

5.   Aşağıdaki metinlerin hangisi ‘’Ben, kendimi okurlarıma gizlerim. Okur, benim tarafsız olduğumu ve sadece
              gördüklerimi anlattığımı bilmelidir. Çünkü bu şekilde yazdığım eserler, daha çok beğeniliyor.’’ diyen bir kişi
              tarafından yazılmış olabilir?
              A)  Bir hafta geçmeden vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu, attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini
                temin eden oğul, şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Bundan sonra onlar için hayat daha zor olacaktı. Bunun için
                başka çareler aramaktan geri kalmamalıydılar. Nitekim çok geçmeden ihtiyar yeni bir çare bulmuştu bile.
              B)  Okulun ilk günüydü. İlk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı; sonra bana: “Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok
                ilginç biri, bakalım bulabilecek misiniz?” dedi. Ayağa kalkıp etrafa bakmaya başlamıştım ki yumuşak bir el omzuma
                dokundu. Döndüm. Yüzü iyice kırışmış bir yaşlı hanımefendi, bana gülümseyerek bakıyordu.
              C)  Ne kadar beceriksizim değil mi? Özür dilerim. Buraya gelmeden önce heyecanım yatışsın diye biraz dolaştım. Sonucu
                görüyorsunuz. Şimdi bu kartları toplasam bile onları yeniden sıraya koymam mümkün değil. Onun için en iyisi ben size
                aklımda kalanları söyleyeyim.
              D) Bir iş adamının bahçesinde yan yana dikilen iki limon ağacını seyretmekten kendimi almıyordum. Mayıs ayı sonlarında
                açan limon çiçekleri, bütün bahçenin havasını bir anda değiştirir ve apartmanlara hapsedilmiş insanlara baharın geldi-
                ğini müjdeliyordu. Ancak limon ağaçlarından biri, diğerinden cılız ve şekilsizdi. Belki de bana öyle görünüyordu.





















          6.
                           Birinci kişi ağız anlatımlarda yazar olayın kahramanı olarak karşımıza çıkmak-
                           tadır ve olayları bizzat yaşamaktadır. Üçüncü kişi ağzından anlatımda anla-
                           tıcı, olayın içinde değildir ve olayı bize anlatırken gördüklerini olayın içinde
                           yer almadan anlatır.


              Buna göre,
                I.  Köpeklerin boynunda üstü çivi uçları gibi uçlarla dolu demirli tasmalar vardı. Kurtlar, kışın çiftliği basarlarsa
                 köpeklerin önce boynuna hücum edermiş. Bu çiviler, köpeklerin korunmasını sağlarmış. (3. ağızdan anla-
                 tım)
               II.  Vapur onların bahçe köşesini dönerken orada uzaktan bizi seyreden amcamla yengeme ve evdeki yardım-
                 cılarına hepimiz el salladık. Hiçbirimiz, artık bir daha yaşanmamak üzere geride bıraktığımız güzel günlere
                 el salladığımızın bilincinde değildik. (1. ağızdan anlatım)

               III.  Alevlerle sarılmış ön kapıya varıyoruz. Annemin kapıyı açmasıyla sokaktayız. Düşman casuslarının kundak-
                 ladıkları ahşap İstanbul evleri, cayır cayır yanmaktaydı. Sokağın her iki yanındaki evler ateş içinde…. (3.
                 ağızdan anlatım)
                IV.  Yaşım ilerledikçe onun karakterini daha iyi değerlendirebilmiştim. Anlamıştım ki annem olaylar istediği
                 biçimde gittiği sürece ayakta durabilir. Evet, şimdi daha önce hiç bilmediği bir yoksullukla karşılaşmıştı ama
                 bu durumda olan sadece o değildi. (1. ağızdan anlatım)

              numaralanmış metinlerin hangisinin anlatıcı türü yay ayraç içinde yanlış verilmiştir?
              A)  I.                B)  II.                C)  III.               D) IV.


                                                       107
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112