Page 24 - 8ogparag_sb
P. 24

8.   Kitaplarla tanışmam ve kaynaşmam çocukluk yıllarıma dayanır. Benden iki yaş büyük ablamın çizgi roman-
               larının resimleri ilgimi çekmeye başladı. Resimlerle yazılar arasında ilgi kurmuş resimlere kendimce hikâyeler
               oluşturarak yazı hayatıma "Merhaba!" dedim. Üniversite yıllarına kadar kitapları okumak en büyük uğraşımdı.
               Üniversiteden sonra yazmaya başladım. Yazmanın okumaktan daha iyi olduğunu anladıkça yazmaya devam
               ettim. İyi ki de öyle yapmışım.
               Bu metinde sözü edilen yazarla ile ilgili,

                 I.  Kitaplara ilgisi çok küçük yaşlarda başlamıştır.
                II.  Çizgi romanları okumayı daha çok sevmiştir.
                III.  Yazmaya belli bir süreçten sonra geçmiştir.

                 IV.  Okumanın yazmaktan daha zor olduğunu düşünmektedir.
               yargılarından hangileri çıkarılamaz?
               A)  I ve II.           B)  I ve III.           C) II ve IV.          D) III ve IV.





           9.   O; şiirimizde kendi çizgisini, kendine has söyleme biçimini bulmuş bir şairdir. Şiirin çatısını sağlam çatmış, söz-
               cükleri rayına oturtmuştur. Şiirleri çocukluğundan günümüze uzanan geniş bir yelpazede yaşananları, yaşam-
               da iz bırakan nice ayrıntıyı taşır. Bunları öyle bir yoğunlukta yoğurarak dile getirir ki okuyucusunu kolaylıkla şii-
               rin içine çeker. Zengin çağrışımlarla yüklü sözcükler, kendi yaşamımızın sözcükleriyle okuyanları sarıp sarmalar.
               Bu metinde sözü edilen şairle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
               A)  Kendine özgü bir üsluba sahiptir.
               B)  Kullandığı sözcükleri özenle seçip uygun şekilde kullanmıştır.
               C)  Şiirlerinde hayatının farklı dönemlerine dair ayrıntılara yer vermiştir.

               D) Şiirlerinde mecazi anlatımlara bolca yer vermiştir.




           10.  Araştırmacılar, köpeklerin günümüzden 15.000 yıl kadar önce Asya’nın doğusunda yaşayan bir grup kurdun
               insanlarca evcilleştirilmesi sonucu ortaya çıktığını düşünüyorlar. Günümüzdeyse köpekler ve kurtlar iki farklı
               canlı türünü oluşturuyor. Günümüzdeki 400 kadar farklı köpek cinsinin ortaya çıkışıysa son 500 yılda gerçek-
               leşmiş. Evcil köpek cinslerinin hepsi, Canis Familiaris adlı tek bir türe ait. Cins, köpeklerin görünümleri ve davra-
               nışları birbirinden farklı olan alt gruplarına verilen addır. Aynı cinsten köpekler, ortak davranış özelliklerine ve
               görünüme sahiptir. Hem yabani hem de evcil köpekler birbirlerinden çok farklı görünümlerde olabilirler. Peki,
               bu çeşitlilik nereden geliyor dersiniz? Doğada canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri, doğal seçilim yoluyla
               belirlenir. Doğal seçilime göre, değişen koşullara uyum sağlayabilen canlılar yaşamını sürdürebilir. Evcil hay-
               vanlar içinse bir tür “yapay seçilim” söz konusudur. Çünkü insanlar, beğendikleri özeliklere sahip hayvanların
               bakımını üstlenip üremelerini sağlarlar. Köpek cinslerinin ortaya çıkışı da böyle olmuş. İnsanlar, kimi zaman
               rengi, kimi zaman sevimli ve cana yakın davranışları, kimi zaman üstün koku alma becerisi ya da itaatkârlı-
               ğı nedeniyle belli köpekleri seçerek üretmişler. İşte bugün bildiğimiz tüm köpek türleri, insanların yüzyıllar
               boyunca belli özelliklere sahip köpekleri seçip üremelerini sağlamaları sonucu ortaya çıkmış.
               Bu metinden aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

               A)  Evcilleştirilen köpeklerin özelliklerine
               B)  Köpeklerin nasıl evcilleştirildiğine
               C)  İnsanların köpekleri hangi amaçlarla sahiplendiğine
               D) Dünyadaki köpek türlerinin sayısına



                                                         24
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29