Page 129 - og_7den_8e_Tur
P. 129

7'DEN 8'E                                                                     6. BÖLÜM
                                                 METİN TÜRLERİ


                13. Destan


                Bir milletin hayatını yakından ilgilendiren sel, göç, savaş, kuraklık gibi olayların olağanüstü unsurlarla birleş-
                tirilerek anlatıldığı eserlere denir.

                Örnek:


                      …Gidip o kayayı gördüler. Demircinin sözünü doğru buldular. Halkı odun, kömür toplamaya
                      saldılar. Sonra kayanın altına, üstüne, yanlarına bir kat odun, bir kat kömür dizdiler. Yetmiş
                      tulumdan körük yaptılar. Ateşi körüklediler. Kaya erimeye başladı.  Yüklü bir devenin
                      geçebileceği kadar yol açıldı. O kutsal yılın, kutsal ayının, kutsal gününün, kutsal saatinde
                      Göktürkler, Ergenekon’dan çıkardılar. O günü, o ayı ve o saati iyi bellediler…







                14. Anı (Hatıra)


                Bir kişinin tanık olduğu bazı olayları ve durumları üzerinden zaman geçtikten sonra izlenimlerine dayanarak
                anlattığı yazı türüne denir.

                Örnek:



                     2016 yılında babamla beraber bazı bitkilerin resimlerini yapmak için Van’a seyahat ettik. Aradı-
                     ğımız, Türkiye’de bolca bulunan kurtkulağı türleriydi. İlk iki günde aradığımız dört farklı türden
                     üçünü bulduk. Benim resim yapmak istediğim alaca kurtkulağını henüz bulamamıştık. Uzun
                     zamandır o bitkinin resmini yapmayı hayal ediyordum. Onu bulacağımız bölgelere gittik, her
                     yere baktık, yok! Büyük bir hayal kırıklığı hissettim, yapabileceğimiz pek bir şey de yoktu.







                15. Günlük (Günce)

                Bir kişinin günlük hayatı içerisinde yaşadıklarını günü gününe, tarih belirterek kaleme aldığı yazılara denir.

                Örnek:



                                                                                                                                                                         21.03.2021

                       Bugün yine dut sevgimizin depreştiği günlerden biri oldu. İlk atış Faruk’tan geldi. Hem de
                       tam alnımın çatısına kara bir dut olarak. İki dakikaya hepimiz kulaklarımızın içine kadar
                       dut lekeleriyle kaplanmış, kendimizi yerlerde yuvarlanırken bulduk. Eve gidince nenem,
                       “Nimetle  oyun  olmaz!”  diye  fırçaladı.  Annem, “Bu  lekeler  nasıl  çıkacak?”  diye  azarladı.
                       Babamsa “Beni neden çağırmadınız?” diye söylenmeye başladı.





                                                         128
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134