Page 130 - 8_sf_Tane Tane Türkce Defter Kitap
P. 130
BÖLÜM
1
Paragrafın Anlatımında Faydalanılan Duyular,
Paragrafın Anlatım Özellikleri ve Anlatıcı Bakış Açısı
7 Aşağıdaki metinlerde hangi duyulardan yararlanılmışsa belirtilen yere koyunuz.
Odanın ortasına kocaman bir yer sofrası kurulmuştu. Etrafındakiler; öylece oturmuş, tek bir lokma yemiyorlar, sade
mırıltıya benzer bir sesle aralarında konuşuyorlardı. Neden sonra içlerinden biri, “Eh, hadi buyurun bakalım ağalar!”
dedi. Bu sözün üzerine sofradakiler yemeye koyuldular. Şimdi sadece yemek yeniyor, kimse konuşmuyordu. Evin
uzak bir odasından gelen bebek ağlaması, yaz gecesinin solistleri ağustos böcekleri ve kaşık çatal sesi…
Görme İşitme Koklama Tat Alma Dokunma
Şişt! Nereden geldi bu ses? Gecenin bir yarısı, zaten korkuyorum! Kızıyorum bir de kendime… Ne gerek vardı gece-
nin bu saatine kadar arkadaşının evinde? Sanki araban var, sanki evin yakın… Adımlarımı sıklaştırıyorum, sanki
arkamdan biri geliyor gibi… Dönüp dönüp bakıyorum, kimse yok, merak etme! Birden burnuma köfte ekmek
kokusu geliyor. Rahatlıyorum. Bu koku, bizim mahalledeki köfteciden geliyor. Tamam, yaklaştım artık. Şu köşeyi de
dönünce… O da ne? İrkiliyorum birden, ter damlasının sırtımdan aşağıya kaymasını hissediyorum, bir de omzuma
dokunan elin yabancılığını…
Görme İşitme Koklama Tat Alma Dokunma
8
Aşağıdaki paragraflara ait dil ve anlatım özelliklerini ile işaretleyiniz.
Henüz sırlarının çok azı çözülebilmiş bir hazine, mucize bir organ verilmiştir bizlere. Hayatımız boyunca, bir an bile
durmadan, hiç ara vermeden çalışıp durur bizim için. Buraya kadarki iki cümlelik yazıyı okuyup anlamanız için bile
en az 100 milyar işlem yapmaktadır. Eskiden bilinenin aksine, sürekli gelişebileceği ortaya çıkmış olan bu hazine;
beynimizdir.
Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. Düşünceyi somutlaştırmak için örnek verilmiştir.
Sayısal verilerden faydalanılmıştır. Tanımlama yapılmıştır.
Benzetmeler kullanılmıştır. Betimleme yapılmıştır.
Evlilik ve çeyiz adetleriyle ilgili anneannelerimizden miras kalmış özlü bir söz vardır, bilirsiniz “Kız beşikte çeyiz san-
dıkta” diye… Anadolu’nun birçok yerinde çeyiz hazırlıklarına, kız bebeğin doğduğu gün alınan bir çeyiz sandığı ile
başlanırmış. Bu sözün geçerliliği hâlâ devam ediyor mu, diye düşünebilirsiniz ancak geleneksel kültürlerine son
derece bağlı kalmış yörelerimizde bu zenginliğin süregeldiğini söyleyebiliriz.
Kişisel görüşlere yer verilmiştir. Benzetmeler kullanılmıştır.
Sayısal verilerden faydalanılmıştır. Yazar, okurla senli benli bir üslup kullanmıştır.
Alıntı yapılmıştır. Karşılaştırma yapılmıştır.
9 Aşağıdaki paragrafta anlatılan olayın anlatıcısını belirleyiniz.
Dişlerinin düzensizliği, konuşmasına ıslık sesleri katıyordu. Ağzında oluşan karanlığın o da farkındaydı. Ki her cümle-
sini ellerini ağzına götürerek kuruyordu. Yaşı oldukça ilerlemiş bu köylü kadından kimseler dişlerinin inci tanesi gibi
olmasını beklemiyordu zaten. O yine de eski insanların görünmez bir nişan gibi göğsünde taşıdığı mahcubiyetle
utanıyor, sıkılıyordu konuşurken.
Birinci Kişili Anlatım Üçüncü Kişili Anlatım
130