Page 195 - 8_sf_Tane Tane Türkce Defter Kitap
P. 195

HİKÂYE EDİCİ METİNLER



                 Olay, yer, zaman ve kişi ögeleri bulunan ve yazarın hayal dünyasının ürünü olan metinlere “hikâye edici
                 metinler” denir. Hikâye, roman, masal, fabl, efsane, destan ve tiyatro hikâye edici metin türlerindendir.
                 Unutmayın, bu metinlerin ortak özelliği bir olay ve olayda yer verilen kişi, zaman ve yer unsurlarıdır.

                                                                                                             TANE TANE ÖĞREN
                  Öğreten Sorular


           1
              Aşağıdaki paragraflardan hikâye edici metin türüne ait olanın başına  koyunuz.



                     İnternetin hayatımıza yeni yeni girdiği yıllarda bazı tecrübeleri tabiri caizse el yordamıyla edindik. Bir kısmı-
                     mız gereksiz gördü, ilk planda uzak durdu internetten. Kimimiz hemen kullanmaya başladı; hatta daha bilgili,
                     donanımlı, derslerinde başarılı olabilmesi, zekâsının gelişmesi gibi sebeplerle çocuklarını da hemen tanıştırdı
                     bilgisayarın ve internetin hızlı ve zengin dünyasıyla.

                     Hafta sonu, oğlunu parka götüreceğine söz vermişti. Oysa pazar sabahı kalktığında canı hiç dışarıya çıkmak
                     istemiyordu. Oğlunun bu sözü hatırlamaması temennisiyle gazetesini eline aldı. Bu arada oğlu koşarak geldi
                     ve heyecanla ne zaman parka gideceklerini sordu. Bir bahane bulamayan babanın gözüne gazetenin pro-
                     mosyon olarak verdiği dünya haritası ilişti. Haritayı küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı: “Bu haritayı düzelt,
                     ondan sonra parka gidelim.” Aradığı bahaneyi bulmuştu. Bir coğrafya profesörü bile bu haritayı akşama kadar
                     düzeltemez, diye düşündü.


                     Gece yatmadan hemen önce, o günümüzü o andan geriye doğru hatırlıyoruz. Neler yaptığımızı kısa kısa
                     sayıyoruz. Aynı, bir filmin geri sarılması gibi... Biraz önce ne yaptım? Ondan hemen önce? Ondan daha önce?
                     Sorularıyla sabaha kadar, tüm günümüzün filmini geriye doğru tekrar oynattığımızı düşünüyoruz. İlk günler-
                     de biraz zorlansak bile hafızamızı otomatiğe almak için çok etkili bir yöntemdir. 40 gün aralıksız uygulayalım,
                     hem kendimiz hem de çocuklarımız için faydasını izleyelim.




                 Konusu savaş, göç, istila gibi tarihi olaylar veya yangın, sel, hastalık gibi doğal ve toplumsal olaylar olan
                 metin türüne “destan” denir. Söz konusu bu olaylar destanda abartılarak, olağanüstü biçimde anlatılmıştır.
                 Kahramanlar da doğaüstü güçleri olan kişilerdir. Şiir şeklinde olabileceği gibi düz yazı şeklinde de olabilir.


           2
              Aşağıdakilerden hangileri destan türüne aitse o metinlerin başına  koyunuz.


                    İl Han Kağan baştaydı, kuvvetliydi Gök Türkler   Kafdağı'nın ardındaki ülkenin birinde, bir deli-
                    Savaşa doymuyordu, heyecanlı yürekler    kanlı annesiyle beraber yaşarmış. Küçük bir dağ
                    Okunun ötmediği, kılıcın yetmediği       köyünde, minicik evlerinde güzel günler ve güzel
                    Millet kalmış mıydı ki tek mağlup etmediği  geceler geçirirlermiş. Sofralarından bereket, yüz-
                    Bir de Sevinç Han vardı, Moğolların başında  lerinden tebessüm hiç eksik olmazmış.
                    Yaşını da bilirim, İl Han Kağan yaşında
                                                             Ay Kağan'ın yüzü gök, ağzı ateş, gözleri elâ, saç-
                    Alabanda  kentinin  yapısında  kullanılan  blok   ları ve kaşları kara perilerden daha güzel bir oğlu
                    taşlardan bazıları üzerinde nal izi bulunmak-  oldu. Bu çocuk annesinden ilk sütü emdikten
                    tadır. Halkın inancına göre Hz. Ali, dini ve mis-  sonra konuştu çiğ et ve çorba istedi. Kırk gün
                    tik bir inançla Alabanda'ya saldırmış. Savaş o   sonra büyüdü ve yürüdü. Ayakları öküz ayağı, beli
                    kadar şiddetli olmuş ki küheylan, bastığı taşlar-  kurt beli, omuzları samur omzu, göğsü ayı göğsü
                    da ayak izlerini bırakmış.               gibiydi.


                                                       195
   190   191   192   193   194   195   196   197   198   199   200