Page 196 - 8_sf_Tane Tane Türkce Defter Kitap
P. 196
BÖLÜM
1
Gerçek hayatta yaşanmış veya yaşanabilir olayların kişi, yer ve zaman unsurlarıyla anlatıldığı metin türüne
“hikâye” denir. Hikâyede olay, yaşanmış veya yaşanabilir nitelik taşımaktadır. Bu yönüyle destan, efsane,
masal türleriyle farklılık; roman ile benzerlik gösterir. Hikâyedeki kişiler, gerçek hayatta sürekli karşılaşabi-
leceğimiz türdendir. Anlatılan olay, kısa bir zaman diliminde gerçekleşir. Yer ise yine gerçek hayatta karşı-
laşabileceğimiz yerlerdir.
3 Aşağıdaki hikâyelerin olay, kişi, yer ve zaman unsurlarını belirtilen yerlere yazınız.
Ali, bir pazar sabahı erkenden uyandı. Doğruldu, pencereden dışarı baktı. Gün henüz doğmuştu. Kuşların
cıvıltısı her insanda olduğu gibi onun da içini mutlulukla dolduruyordu. Hemen yanındaki yatakta yatan
kardeşi Hasan’a baktı, uyuyordu. Yüzü pespembe, alnında tomurcuklanmış birkaç damla terle uyuyordu.
Ali yatağından kalktı, elini yüzünü yıkamadan doğruca dolabı açtı. Elinde tuttuğu demir eşyanın soğuklu-
ğu birden tüm vücuduna yayıldı. Bu, babasının onlara aldığı oyuncak bir arabaydı. Dışarı çıkmak onunla
bir güzel oynamak istedi. Çok düşünmedi, koşarak bahçeye çıktı.
Olay: …………………… Kişi: …………………… Yer: ……………….…… Zaman: ……..…………
………………………… ………………………… ………………………… …………………………
İnsanlar birden sağa sola kaçışmaya başladı. Zeynep, daha ne olduğunu bile anlamamıştı ama o da kaçı-
şan insanlara ayak uydurdu. Bir süre koştu. Bir dükkânın önüne gelince durdu. Soluk soluğa kalmıştı.
Akşam olmuş, hava kararmaya başlamıştı. Şehrin en işlek caddesinde şimdi siren sesleri, çığlıklara, çocuk
ağlamalarına karışıyordu. Bulunduğu yerin güvenli olduğuna kanaat getirince cep telefonunu çantasın-
dan çıkardı. Sosyal medya, olayların en kısa sürede öğrenileceği yerdir. Zeynep de öyle yaptı. Bunca kar-
gaşanın sebebini öğrenmek istiyordu.
Olay: …………………… Kişi: …………………… Yer: ……………….…… Zaman: ……..…………
………………………… ………………………… ………………………… …………………………
Hikâye edici metinlerde yazar, kendi başından geçen veya içinde bulunduğu bir olayı anlatıyorsa buna
“birinci kişi ağzından anlatım” denir. Eğer yazar, anlattığı olayın dışındaysa ve bu olayı okuyucuya aktarı-
yorsa “üçüncü kişi ağzından anlatım” yapıyor demektir.
4
Aşağıdaki hikâyelerin anlatıcı özelliklerini belirtilen yerlere yazınız.
Birden yere düşüyorum. Elimdeki poşet de bir yere savruluyor, poşetin içindekiler etrafa yayılıyor. Ağla-
maya başlıyorum. “Ben şimdi anneme ne diyeceğim?” diye ağlıyorum. Ben böyle ağlarken bir bey yanı-
ma geliyor. “Ağlama çocuğum, toplarız şimdi bunları.” diyor ve etrafa yayılan ekmekleri özenle yerden
alıyor, torbaya koyuyor.
Akşam olup da sürülerin köye dönme vakti gelince Serkan’ın da mesaisi biterdi. Önüne kattığı üç beş
koyunu köye getirir, ahıra sokardı. Serkan’ın annesi oğlunu büyük bir sevgiyle karşılardı. “Canım oğul,
balım oğul!” der, bağrına basardı. Koyunları sağma işi annesinindi. Bu iş de bitince ana oğul sofraya
oturur, Allah’ın onlara bahşettiği nimetlerden yer, karınlarını doyururlardı.
196