Page 141 - 8meta_tur
P. 141

METİN TÜRLERİ

                                                                                                 Öğreten Etkinlikler



            BİLGİLENDİRİCİ METİNLER

            ...................... : Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı ve yorumlayıcı niteliği olan gazete ve dergi
            yazılarına denir.
            ...................... : Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düzyazı türüdür.
            ...................... : Bir bilim veya sanat konusunu konuşmayı andıracak biçimde inceleyerek anlatan yazı türüdür. Diğer adı sohbettir.
            ...................... : Gazete ve dergilerde gündelik konuları bir görüş veya düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi ya da eğlendirici
            yazı türüdür. Köşe yazısı olarak da adlandırılır.
            ...................... : Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla inceleyen yazı türüdür.
            Tenkit veya kritik diye de adlandırılır.



                Dikkat: Metin türlerinin tanımları TDK Türkçe Sözlük’ten alınmıştır. Görüldüğü üzere özellikle bu beş düşünce yazısı türü
                birbiriyle yakındır ve karıştırılmaktadır. Tanımlar da bazı yönleriyle birbiriyle karışmaktadır. LGS için ayrıntılı bir soru sorul-
                mamakla birlikte bu metin türlerinin birbiriyle ilişkisini şöyle biraz daha netleştirebiliriz. Makaleyi diğer yazı türlerinden ayı-
           ran en önemli özellik yazarın düşüncelerini kanıtlamak zorunda olmasıdır. Bu sebeple makale yazarı nesnel bir dil kullanır. Konu
           itibarıyla da bilimsel ağırlıklı bir türdür. Bence, bana göre gibi ifadeler yer almaz. Deneme ve söyleşi ikiz kardeş gibidir. Deneme
           yazarı düşüncelerini kendi kendine konuşur gibi anlatırken söyleşi yazarı bize yani okuyucusuna seslenir. Bu seslenmelerle oku-
           yucuyu da anlattığı konunun içine çeker. Fıkra diğer adıyla köşe yazısı adı gibi gazete köşelerinde yer alan bir yazı türüdür. Gazete,
           işlevi gereği güncel olayların yer aldığı haber yazılarıyla oluşur. İşte fıkra yazarı gazetedeki nesnel olarak verilen bu güncel olayları
           kendi üslubuyla yorumlayan yazardır. Bu bakımdan konusu güncel olaylar olan, okuyucuyu sıkmadan kendi üslubuyla olayları
           yorumlayan yazılar fıkradır. Eleştiri ise konu bakımından diğerlerinden açıkça ayrılır. Eleştirinin konusu bir sanat eseridir. Bir roma-
           nı, bir tiyatroyu, bir sinemayı, bir heykeli, bir müzik eserini veya bir resmi anlatan, bunları her yönüyle değerlendirip okuyucunun
           ufkunu açan yapıtlardır



                Dikkat: Gazete ve dergilerde yayımlanmasıyla edebiyatımıza giren bu beş metin türünü şöyle somutlaştırabiliriz. Konu
                olarak uykuyu ele alalım. Bir makalede uykunun bilimsel yönü ele alınır. Uykunun bölümleri resmi, nesnel bir dinle anlatılır.
                “Uyku sağlık ve yaşamımızın iyi bir şekilde devamı için önemli bir role sahiptir. Kaliteli uyku zihinsel sağlığımızı, fiziksel
           sağlığımızı, hayat kalitemizı korumamıza yardım eder ve güvenliğimiz için gereklidir. Uyku bozuklukları görüldüğü döneme göre
           3 grupta incelenebilir: (1) REM döneminde görülenler, (2) NREM döneminde görülenler, (3) Uykunun herhangi bir döneminde
           görülenler…” gibi cümleler makalede bulunur. Bir deneme yazarı mesela yirmi sene öncesindeki deneyimlerinden yola çıka-
           rak gençlerin ve yaşlıların uykuya bakış açısını anlatır. Kendi pişmanlıklarından ve edindiği tecrübelerden yola çıkarak gençliğin
           uyunarak değil yaşanarak geçirilmesi gibi konulara değinir. “Bana göre uyumak yaşamamaktır, yaşadığının farkına varmamak-
           tır.” gibi cümleler kullanır. Uyku konusunda bir söyleşi yazısı okuyorsak yazar bizi de olayın içine çeker. Örneğin artık kendisinin
           uykusunu alamamış bir şekilde uyandığını anlatırken bizim de aynı durumda olup olmadığımızı sorar. “Siz de benim gibi sabah
           yatağınızdan doğrulduğunuzda sanki hiç uyumamış gibi her yerinizin ağrıdığını hissedecek yaşa geldiniz mi?” şeklinde cümleler
           bir söyleşi okuduğumuzu gösterir. Arkadaşıyla konuşur gibi samimi bir üsluba sahiptir. Fıkrada ise yazar örneğin son günlerde
           etrafındakilerden sık sık duyduğu uykusuzluk konusunda tarihte az uyumalarıyla meşhur olmuş kişileri anlatarak olaya farklı bir
           boyut getirir. Eleştiri olarak da örneğin konusu uyku olan bir roman, bir şiir ele alınıp okuyucunun dikkati çekilebilir.


          ÖĞRETEN NOTLARIM











                                                              141
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146