Page 24 - 8modprgf
P. 24

TEST
               3
                     Sıfır Bilgi Yüzde Yüz Anlam


           8.   Toplumun bilinçaltıdır türküler. Kabuller dünyasının özeti, ortak vicdanın sesi olur hep. Kişinin teneffüs ettiği
               hava, konuştuğu dil, iman ettiği dinin yansımasıdır türküler.

               Bu metinde kullanılan söz sanatının aynısı aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?
               A)  Rüzgâr, saçlarımızı şefkatle okşuyor ve çok uzaklardan getirdiği bir ninniyi mırıldanıyordu.
               B)  Rengârenk bahara inat, içimde güz yaprakları savruluyordu o sene.
               C)  Meleyişleriyle çocukların bebeklik günlerini anımsatan süt kuzularının sıcak seslerini dinledi.

               D) Toprak, en cömert hâliyle bu coğrafyada bizi karşılamaktadır.
           9.   “Benim hayatımda tek bir kadının çok büyük rolü var: O da annem değil, ablam. Annem yaşlı bir kadındı. Son
               çocuğuydum ben. Ablam bana baktı. On dokuz yaşında evlendi, ilk çocuğunu doğururken de öldü. Bir suçluluk
               duygusu var bende şimdi. Sanki ben ablamı kurtarabilirdim. Bu bakımdan kadınların gözleri benim tabloları-
               ma giriş için bir anahtar olmuştur.” diyor ressam Nuri İyem. Çocukken geçirdiği sıtma hastalığı sırasında sürekli
               başında bekleyerek kendisine bakan 1922 yılında kaybettiği ablasının yüzü; ürkek, endişeli ve sıcak bakışla-
               rı sanatçının tuvalinde yaşamı boyunca yeniden, yeniden canlanacaktır. Sanatçının, tuvali tümüyle kaplayan
               hüzünlü ve derin bakışlı gözlerden oluşan resimleri bir bakıma Anadolu kadınının yaşam öyküsünün de bir
               kesitidir.
               Aşağıdakilerden hangisi metinde sözü edilen ressama ait bir tablodur?
               A)                              B)                            C)                D)











           10.  Günlerden bir gün mitolojik kahramanımız Narkissos, susamış ve bitkin bir şekilde bir nehir kenarına gelir.
               Buradan su içmek için eğildiğinde suda yansıyan yüzünün güzelliğini görür. Daha önce fark edemediği bu
               güzellik karşısında adeta büyülenir. Yerinden kalkamaz, kendine âşık olmuştur. O ana dek kimseyi sevmediği
               kadar sevmiştir kendi görüntüsünü. O şekilde orada ne su içebilir ne de yemek yiyebilir. Günden güne erimeye
               başlar ve orada sadece kendini seyrederek ömrünü tüketir, vücudu ise nergis çiçeğine dönüşür.  
               Aşağıdaki dizelerden hangisi bu metinde anlatılan mitolojik hikâyeyi konu almıştır?
               A)  İçimde mis kokulu,                            B)  Gözlerin kararan yollarda üzgün,
                  Kıpkırmızı bir gül gibi duruyor zaman.            Ve bir zambak kadar beyazdı yüzün;
                  Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş,          Süzülüp akasya dallarından gün
                  Çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil.      Erir damla damla ayaklarında.
                                        (Nazım Hikmet)                                        (Ahmet Muhip Dıranas)
               C)  Büyülenmiş kendini seyrederken öyle,          D)  Bir makasla biçer de zamanı; morumsu
                  Suya damladı gözyaşları,                          Gündüzler, yeşilimsi akşamlar dikinir.
                  Bir bulanıklık oldu suyun yüzünde.                Denizden havaya, sevdadan düşlere dek
                  Silinip uzaklaşmaya başladı,                      Açılmaz, kurcalanmaz ne varsa içinde.
                  “Sağlıcakla kal!” dedi ta derinden,               Surların taşlarında biten ot ve incir,
                  Düştü bitkin başı çiçekli çimenlere.              Rüzgârlı Osmanlı çayırları ve şebboy.
                  Düştüğü suda şimdi safran rengi,                                         (Oktay Rifat)
                  Beyaz bir çiçektir artık adı…
                                      (Melih Cevdet Anday)

                                                         24
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29