Page 118 - 8ogparag_sb

7. Sema, bir lisede Türkçe öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Sema öğretmen, sınıfta öğrencilerle metin türle-
rini işlemiştir. Öğrencilerden sırayla örnek vermelerini istemiş ve sıra Aysu’ya geldiğinde Aysu, heyecanla örne-
ğini vermeye başlamıştır.

Daha o zamanlar beşinci sınıfa gidiyordum. Her gün okulda yeni şeyler yaşamak beni heyecanlan-
dırıyordu. Bir gün bu yaşadıklarımı not almak istedim. Böylelikle ileride bunları okuyabilecek ve bu
güzel günleri hatırlayacaktım. İstedim, istedim ama o zamanlar bir defter alacak parayı bulamıyor-
duk. Aradan biraz zaman geçmişti. Bu isteğimin gerçekleşmemesi beni üzmüştü. Fırsat buldukça okul
defterimin bazı sayfalarına yazsam da istediğim olmamıştı. Bir gün sıra arkadaşım, dersteyken def-
terimdeki bu yazılarımı gördü. Bana çok beğendiğini ve yazmaya devam etmem gerektiğini söyledi.
Durumumu kendisine anlattım, o da hâlime üzüldü. Ertesi gün sınıfa girdiğimde sıramın üzerinde bir
hediye paketi gördüm. Duyduğum heyecanı anlatmam mümkün değil doğrusu. Ellerim titreye titreye
paketi açtım. İçinden bir defter ve kalem çıktı. Sıra arkadaşım Ayşe, bana sürpriz yapmış ve yazıları-
mın devamı için böyle bir hediye almış. Gözyaşlarımı tutamayarak boynuna sarıldım. Teşekkür ettim.
Çok heyecanlıydım. Bir an evvel akşam olmasını ve eve gidip yazmaya başlamayı istiyordum. Okul
bitti, eve gittim, yemeği aceleyle yedim ve yemek masası temizlenince üzerinde başladım yazmaya.
Kendime söz verdim. Her gün yaşananları tarihlerini belirterek birer birer yazacaktım ve yazdım da
öğretmenim. O defteri hâlâ saklıyorum. Sayfaları bitene kadar her gün yazdım. Sayfaları bitince yeni
bir defter aldım ve ona devam ettim. Bazen açar okurum ve o güzel günleri hatırlarım.

Aysu’nun yazdığı metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anı B) Hikâye C) Söyleşi D) Günlük

8. Tavşan ikide bir böbürleniyor:
-Kimse benden hızlı koşamaz, diyormuş. Sonunda kaplumbağa dayanamamış:
-İstersen yarışalım, demiş.

Koşuya başlamışlar. Tavşan epeyce yol aldıktan sonra “Hıh, o sırtı kabuklu hayvancık sürüne sürüne kim bilir ne
zaman sonra bana yetişir?” diye düşünmüş. Ardından:
-Şu ağacın altına biraz uzanıp dinleneyim, demiş. Uyuyakalmış.

Kaplumbağa ağır yürüyüşü ile yürümüş, yürümüş. Hiç dinlenmeden yol almış.
Tavşan, bir ara gözünü açmış. Bir de ne görse beğenirsiniz! Kaplumbağa, neredeyse yarışı bitirmek üzereymiş.
Hemen fırlamış, rüzgâr gibi koşmaya başlamış. Ama ne çare… Kaplumbağaya yetişememiş. Böylece tavşan
yarışı kaybetmiş. Aldırış etmemenin cezasını çekmiş. Kaplumbağa ise düzgün adımlarla durmadan yürüdüğü
için yarışı kazanmış.
Bu metnin türüyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Yaşanılanlar, üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra anlatılmaktadır.
B) İnsan dışı varlıklar konuşturularak bir olay üzerinden okuyucuya ders verilmek istenmektedir.

C) Yazar, bir konu hakkındaki düşüncelerini kanıtlama amacı gütmeden kendi cümleleriyle anlatmıştır.
D) Toplumu ilgilendiren bir olay, zamanla olağanüstü özellikler kazandırılarak aktarılmıştır.

118