Page 120 - 8ogparag_sb
P. 120

3.
                             Birçoğunun yaptığı gibi kendim nasıl isem başka insanları da buna göre
                             değerlendirmem. Bana göre bu yanlıştır. Bunun tersine düşen şeylere çabu-
                             cak inanırım. Kendimi bağlı hissettiğim bir şekle zorlamam başka insanları,
                             diğerlerinin yaptığı gibi. Çok başka bir yaşam biçiminin olduğunu düşünür
                             ve ona saygı gösteririm.  Tekrar çoklarının tersine aramızdaki farklılıkları
                             benzerliklerden daha kolay benimserim.


               Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?
               A)  Sohbet             B)  Deneme             C)  Fıkra             D) Eleştiri




















           4.

                               Yazın hayatımın ilk yıllarında yazdığım eserlere baktığımda hep yakın
                               zamanın güncel olaylarından bahsettiğimi gördüm. Bu durum, doğal
                               olarak okuyucularımdan farklı tarza yazmam konusunda tepkiler gel-
                               mesine neden oldu. Bu eleştirileri dikkate alarak bu sefer öğretici tarz-
                               da ve nesnellik ifade eden metinlere yöneldim. İlk başta güzel giden
                               bu durumdan sıkılmaya başladım. Çünkü bu benim tarzıma uygun
                               değildi. Çünkü ben kalıpların adamı olamazdım. Bu yüzden de içim-
                               den geldiği gibi her konuda yazılabilen metinlerde kendimle konuşa-
                               rak yazmaya başladım. İşte o zaman tarzımı buldum.



               Bu metne göre yazar aşağıdaki metin türlerinden hangisinden yazmamıştır?
               A)  Tarihin ilk dönemlerinden itibaren insanoğlunun çevredeki doğal kaynaklardan yararlanma olgusu ve yaşam koşullarını
                  geliştirme çabaları, teknolojik gelişmeler doğrultusunda sürekli bir artış ve çeşitlenme göstermiştir. Tüm dünyada dev-
                  letler, ekonomik büyüme ile kendi nüfuslarını daha iyi yaşam standartlarına ulaştırmak için çabalamaktadırlar. Bu süreç,
                  günümüze kadar katlanarak devam etmiştir.
               B)  Sözümün akışını bozup güzel tümceler aramaktansa güzel tümceleri bozup sözümün akışına uydurmayı daha doğru
                  bulurum. Biz sözün ardından koşmamalıyız, söz bizim ardımızdan koşmalı, işimize yaramalı. Söylediğimiz şeyler, söz-
                  lerimizi almalı ve dinleyenin kafasını öyle doldurmak ki artık kelimeleri hatırlayamasın. İster kâğıt üstünde olsun ister
                  ağızdan, benim sevdiğim konuşma; düpedüz, içten gelen, lezzetli, şiirli, sıkı ve kısa kesen bir konuşmadır.
               C)  Ne zaman ödev yapmak için derslerimizin başına otursanız, yapmanız gereken başka şeyler hatırlıyorsunuz değil mi? Siz
                  de yoksa aynı anda birden çok işi bir arada yapanlardan mısınız? Bilgisayarda yazı yazarken bir yandan da mesajlaşmak
                  olağan bir durum mu? Birçoğumuz, birden çok işi aynı anda yapmak zorunda kalıyoruz. Çünkü hiçbir zaman her birini
                  yapacak kadar zaman bulamıyoruz.
               D) Bir önlem alınmazsa Türkçemiz, iyice yozlaşacak ve 50 yıl sonra gelen nesil bile bugün yazdıklarımızı anlayamayacak.
                  İnsanlar, yabancı bir dile ait sözcükleri kullanarak modernleştiğini sanıyor oysa kendi öz dilini yok ediyor ama farkında
                  bile değil. Halis muhlis Türkçesi dururken yabancı sözcükleri kullanmak nedir anlamak mümkün değil doğrusu.


                                                        120
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125