Page 63 - 8ogparag_sb

5.
Adamın biri, tek başına parkta oturuyor, başı ellerinin arasında kara kara düşünüyor-
du. İşleri bozulmuş, iflasın eşiğinde bir iş adamıydı kendisi. Ne yaparsa yapsın bir tür-
lü durumu düzeltemiyordu. Bir taraftan kredi verenler onu sıkıştırırken diğer taraftan
da bir sürü insan ödeme bekliyordu. Çok bunalmıştı ve hiçbir çıkış yolu bulamıyordu.
Zaten parka da can sıkıntısını biraz hafifletmek için gelmişti. O sırada önünde yaşlı bir
adam durdu: “Çok üzgün görünüyorsun. Seni rahatsız eden bir şey olduğu belli. Bunu
benimle paylaşmak ister misin?” diye sordu yaşlı adam. İş adamının yakınmalarını din-
ledikten sonra da “Sana yardım edebilirim.” dedi.

Bu metindeki altı çizili bölümlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Olayın geçtiği mekândan söz edilmiştir.

B) Olayın kahramanları, bu bölümlerin herhangi birinde verilmiştir.
C) Kahramanın başından geçen olaydan bahsedilmiştir.
D) Hikâyenin meydana geldiği zaman unsurundan söz edilmiştir.

6.
➥ Olayın oluşmasında etkili olan ya da olayı yaşayan insanlar, olayın
kahraman bölümünü oluşturmaktadır.
➥ Olayın yaşandığı çevre veya mekân, olayın yerini belirtmektedir.
➥ Zaman unsuru; olayın yaşandığı dönem, mevsim, yıl ya da gün
anlamına gelir.
➥ Olay, hikâyede kahramanın başından geçen yaşantı ya da durum
demektir.

Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde yay ayraç içinde belirtilen hikâye unsuruna yer verilmemiştir?
A) Kral, maiyetinden birine önemli bir görev verecekti. Çok sayıda kişi bu göreve talipti ve kral bir seçim yapmak durumun-
daydı. Nihayet adaylar için bir imtihan düzenledi. Kral, adayların sarayın dış kapısının önünde toplanmalarını emretti.
Kapı çok büyük ve ağırdı; tek bir kişinin bu kapıyı açıp kapatması söz konusu bile değildi. (Kahraman)
B) Şirket sahibi yaşlı bir adam hastalanmıştı. Artık günlerinin sayılı olduğunu biliyordu. Yaşlı adamın üç oğlu vardı. Akşam
vakti oğullarını yanına çağırdı. Onlara artık yaşlandığından, hastalığının işin başında durmasına engel olduğundan söz
etti. Gelecekle ilgili oğullarına öğütler verdi. Çocuklar, babalarının yanından ayrıldılar ve her biri farklı bir sokaktan yola
koyulup babalarının isteğini gerçekleştirmeye giriştiler. (Zaman)
C) Eski zamanlarda yaşlı bir adam ile oğlu yaşarmış. Yoksulluk içinde kıt kanat geçinirlermiş. Yoksul olmalarına yoksullarmış
ama çok da güzel bir atları varmış. Beyaz renkli, dillere destan bir atmış bu. Hatta Bey bile ata alıcı olmuş, karşılığında bir
sürü altın teklif etmiş. Ne var ki yaşlı adam, atını satmamış. Her seferinde “Bu at, sadece bir at değil benim için. Bir dost-
tur bu at. İnsan hiç dostunu satar mı?” dermiş. Bir sabah uyanmışlar ki at yok! Komşular, yaşlı adamın başına toplanmış,
söylenmeye başlamışlar. (Yer)

D) Amerika’nın Baltimore şehrindeki bir üniversitede görevli profesör, sınıfındaki öğrencileri şehrin kenar mahallelerine
göndermiş ve onlardan o bölgede yaşayan iki yüz erkek çocuğun durumlarını araştırmalarını, her bir çocuğun geleceği
hakkında bir değerlendirme yapmalarını istemişti. Öğrenciler, araştırmalarını bitirdikten sonra yazdıkları değerlendir-
melerde bu çocukların gelecekte hiçbir şanslarının olmadığını dile getirmişlerdi. (Olay)

63