Page 126 - 8ogtur_sb
P. 126
5. Malazgirt Savaşı, Anadolu’nun kapılarını Türkle- 7. Son yıllarda birçok konuşma daveti alıyorum.
re ardına kadar açan bir savaş olmuştur. Sultan Çoğunu kabul ediyorum elbette. Çünkü herkes için
Alparslan 1071’de sadece bir savaş kazanmadığı- aynı olan bir konuşma metnini tekrar eden papa-
nı biliyordu ama sonsuza kadar Türklerin kalıcı bir ğanlardan değilim. Kim, niye, ne söylemem için
yurda sahip olacağını ve bu yurdun anahtarının davet etti; öncelikle buna dikkat ederim. Konuş-
yaptığı savaş olduğunu elbette bilemezdi. Türk mamı hazırlamadan önce bunları düşünür ve ana
tarihinin gelişimini etkileyen onlarca savaştan hatlarıyla değineceğim konuların taslağını oluştu-
biridir Malazgirt. Bizans için baktığımızda ise aslın- rurum kafamda. Çok yönlü bir yazar olduğum için
da İstanbul’un Fethi’nin ayak sesleridir. Bir Bizans bazen ilkokul öğrencileridir dinleyicilerim bazen
tarihçisinin 1505’te yazdığı eserde İstanbul’un yaşları yaşımı geçmiş 60-70 yaşlarındakiler. Kadın-
Malazgirt’te ellerinden çıktığını söylemesi de kuş- lar matinesinde de konuşmuşluğum var bir tane
kusuz yerinde bir tespittir. bile kadının olmadığı yerlerde de. Hepsine hazır-
lıklıyım. Papağan değilim demiştim, duyamazsınız
Bu metinde aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir? hep aynı kelimeleri benden. Özellikle yinelemem
aynı sözleri defalarca. Sıkmam dinleyicileri, fıkralar
A) Bizanslıların Malazgirt Savaşı kaybedildiğinde anlatırım. Standart bir konuşmam yoktur benim,
İstanbul’u da kaybedeceklerini anladığına her şeyden taviz verebilirim. Taviz vermeyeceğim
B) Malazgirt Savaşı’nın günümüze etkilerine tek şey dilimdir, dilimizdir. Asla yanlış kullanmam
ve güldürmek için bile olsa değiştirmem bu has-
C) Malazgirt Savaşı’nın sonuçlarına sasiyetimi.
D) Savaşın yapıldığı zamana
Aşağıdakilerden hangisi bu metinde anlatılan
konuşmacının vurgulanan özelliklerinden biri
değildir?
A) Konuşmaya, uygun ifadelerle başlamak
OMAGE B) Dinleyicilerin cinsiyetlerini dikkate almak
C) Standart Türkçeyle konuşmak
D) Gereksiz tekrarlardan kaçınmak
6. Romanlarım hakkında sorular soruyorlar sürekli
bana. Elbette ben Türk’üm ama romanlarımın bir
ırka sahip olmadığını söyleyebilirim. Peru’daki bir
annenin çocuklarını dünyanın kötülüklerinden
koruma çabasıyla bir İngiliz annenin aynı çabasın-
da ne değişebilir ki? Elbette herkeste uyandırdığı 8. Kimi şahsiyetler vardır yaşadıkları çağda izlerini
duygular aynı olmayacaktır romanlarımın. Ama bırakırlar. İlim yolundaki gayretleriyle çevreleri-
her çağda seslendiğim bir kesim olacaktır. Zaten ne örnek oldukları gibi neşrettikleri eserleriyle de
romanlarımda anlattığım; benim, senin, onların kendilerinden sonra gelenlere yol gösterir, rehber-
yani hangi çağda yaşarsa yaşasın insanın ortak acı- lik ederler. Sadece kendi coğrafyasına değil baş-
larıdır, duygularıdır, beklentileridir. ka coğrafyalara da seslenirler. Ahmed Ziyâeddin
Gümüşhânevî de düşünce dünyası ve ardında
Bu metinden ‘‘yazarın romanları’’ ile ilgili aşağı- bıraktığı eserleri ile yaşadığı çağı aşmış, kendinden
dakilerin hangisi çıkarılamaz? sonraki dönemlerde de etkisini göstermiş, herkes
A) Okuyucularında aynı etkiyi uyandırmaz. tarafından tanınan mühim şahsiyetlerden biridir.
B) Evrensel konuları anlatır. Bu metinde sözü edilen kişi aşağıdakilerden
hangisiyle nitelendirilemez?
C) Tüm zamanlara seslenme iddiasındadır.
A) Evrensel B) Çalışkan
D) Duygusal unsurlar içermez.
C) Disiplinli D) Çağdaş
126